Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının evlilik birliği içinde davalı tarafından banka kasasına konulmak üzere alıkonulduğunu, evi terk ederken kendisine verilmediğini ileri sürmüş, davalı ise altınları almadığını, davacı tarafından beraberinde götürüldüğünü savunmuş olup, hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesi olduğundan, yani, bunların davalıların zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmayacağından, davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altında olduğu, bu husus tanık beyanları ile kanıtlanamamış olduğundan, dava dilekçesinde “diğer deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olan davacıya bu iddiasını ispat etme konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, çeyiz ve ziynet eşya ...