Davacı-davalı kocanın eşine şiddet kullandığı, hakaret ettiği, eşinin hamileliğinde ve doğumunda ilgilenmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği; davalı-davacı kadının da, eşinin ilk evliliğinden olma ergin olmayan çocuğuna hakaret ettiği, onunla ilgilenmediği, evine karşı ilgisiz olup, mahrem hayatlarını başkalarına anlattığı ve güven sarsıcı davranışlar içerisine girdiği, evlilik birliğinin sarsılmasına yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu; bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu-
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delil ...