Davacının dava konusu yeri halası Ş.'den zilyetliğini devraldığının sabit olduğu, davalının da bu nedenle davayı kabul ettiği, parselin kadastro tutanağının 06.03.2005 tarihinde kesinleştiği, satıcı Ş., 3402 sayılı Kanun’un 12/3. fıkrası uyarınca kadastrodan önceki nedenlere dayanarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde tapu iptali ve tescil davasını davalıya karşı açabileceğine göre onun halefi olan davacının da aynı davayı açabileceği, o halde açılacak böyle bir davada, ifrazın mümkün olmaması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15/2. fıkrası uyarınca kabul de gözetilerek paylı mülkiyet biçiminde hüküm kurulabileceği-

M. S. ile A. S. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair İncesu Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.11.2011 gün ve 462/261 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi ...