Mahkemece, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu yöntemince araştırılmadan rapor tanzim edildiği dosya kapsamıyla sabit olduğu, takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun mutlaka meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunmasının zorunlu olmadığından, bilirkişi kurulu raporunda, borçlunun daha mütevazi yerlerde haline münasip edinebileceği meskenin değerinin net ve kesin olarak tespit edilmediği anlaşılmakta olup; bu haliyle rapor hükme elverişli olmadığı,o halde, mahkemece; öncelikle, borçlunun haciz anında kanunen bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kimler olduğunun, bu kişiler adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının, geçimlerini nasıl temin ettiklerinin de belirlenmesi suretiyle borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun usulünce saptanması, sonrasında bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak borçlunun İstanbul'un daha mütevazi semtlerinde haline münasip evi alabileceği değerin açık, net ve tek rakam olarak tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm ...