Davacı-karşı davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurmadığının, ilk derece mahkemesince yüklenen "Hakaret, aşırı kıskanç tavırlar sergilediği ve eşine eski sevgilim M. gibi sarılıyorsun" kusurlarını kabul ettiğinin anlaşıldığı, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kadına terk ihtarı gönderdiği, kadının kusursuz olduğu yönündeki belirlemesi ve yine tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek kendi içinde çelişki oluşturması doğru olmadığı gibi; ilk derece mahkemesince erkeğe yüklenen "Eşi ile yaşamak istemediği, eşiyle birlikte yatmak istemediği, ayrı yattığı, eşini dövdüğü" kusurlarının duyuma dayalı olup kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı-karşı davalı kadının ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı davalı kadın ağır kusurlu olup, bu kusurlu davranışın aynı zamanda erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, Türk Medeni Kanıınu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının erkek yararına oluştuğu- Davacı-karşı davalı kadın ağır kusurlu olup yararına TMK'nın 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, kadının kabul edilen d ...