Sulh ve ibra sözleşmesinin müteveffa sigortalının eşi ve çocuklarını kapsadığı, davacı anne ve kardeşlerin bu sözleşmede taraf olmadıkları gibi haklarında herhangi bir tazminata da karar verilmediği anlaşıldığından, bu sulh ve ibra sözleşmesine değer verilemeyeceği ve müteveffanın eşi ve çocuklarına sağlanan tazminatın davacı anne ve kardeşlerin de üzüntülerinin hafiflemesinde rol oynayacağının kabul edilemeyeceği- Hakimin, takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği-