Dava konusu taşınmazın tamamının 1946 tarihinde orman sınırları içerisinde kaldığı, 1744 sayılı yasaya göre 1980 yılında Hazine adına orman dışına çıkarıldığı, 1952’de yapılan maki tefrikinde makilik olarak ayrılan alanda kaldığı, tapulamacanın 1963 yılında senetsizden tesbit gördüğü, ne var ki, taşınmazın makilik alan olarak tefrik edildiği 1952 yılından itibaren kadastro tesbitinin yapıldığı, 1963 yılına kadar ( 20 ) yıllık zilyetlikle mülk edinme süresinin dolmadığı, hal böyle olunca, davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile mülk edinme koşullarının oluşmadığı gözetilerek tapu iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 17.9.1997 gün ve 1997/90 E.-1997/753 K. sayılı kararın incelenmesi davacı Hazine vekili tarafın ...