Kesinleşen takip nedeniyle İ.İ.K. 269/a maddesine dayalı tahliye istemine ilişkin davada; davalı F.A.'a dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin davalının mernis adresi dışındaki adresine tebliğe çıkarıldığı; tebligatı muhatabın adresten ayrılmış olması ve yeni adresinin tespit edilememesi nedeniyle iade edildiği; davacı vekilin,n 15/10/2014 tarihli dilekçesi ile davalıya ait vatandaşlık numarasını bildirmesine rağmen mahkemece gerekli araştırma yapılmadan eski adrese T.K.35'e göre tebliğ çıkarıldığı; İlgili Nüfus Müdürlüğünün cevabında davalıya ait adres beyanının 19/01/2007 tarihinde alındığı belirtildiğine göre dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin adres kayıt sistemindeki adrese tebliğe çıkarılmadan Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebliğ edilmiş olmasının usulsüz olduğu; bu nedenle adı geçen davalı yönünden usulünce taraf teşkili sağlandığının söylenemeyeceği; buna göre, mahkemece usule uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kesinleşen takip nedeniyle İ.İ.K. 269/a madd ...