Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılamada, tarafların ödenmesi yönünde anlaştıkları miktarın, anlaşma belgesinde öngörülen vadelerde ödenmemesi hâlinde davacıya (alacaklıya) iki seçenek sunulmuş olup buna göre davacının isterse bir taksitin ödenmemesi nedeniyle muaccel olan diğer taksitleri için yasal işlem başlatabilecek; isterse ödenen miktarları mahsup ederek indirim yapılan bakiye alacaklar da dahil olmak üzere tüm alacakları için yasal yollara başvurabilecek; dava açabilecek veya icra takibi yapabilecek olduğu, tarafların anlaşmalarının temelinde, kararlaştırılan miktarın "tam ve eksiksiz ödenmesi" şartının yer aldığı, bu şartın davalı tarafından yerine getirilmediği ve davacının anlaşma belgesinde toplam miktarı belirtilmeyen alacaklarının tamamını dava konusu yapmayı tercih ettiği, tarafların arasındaki uyuşmazlığın arabuluculuk faaliyeti sonucunda imzalanan anlaşma belgesi ile kalıcı şekilde çözülerek sona erdiğini söylemenin mümkün görünmediği- Her davanın, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki nedenlere göre hükme bağlanacağı, davalı vekilinin yargılama aşamasında banka dekontu sunarak son taksitin de ödendiğini, davacının, alacağının kalmadığını belirtmiş ise de davanın açıldığı tarih itibarıyla davalının anlaşma belgesi uyarınca ödemesi gereken son taksiti ödemediği, bu hâliyle ödemelerin tam ve eksiksiz şekilde yapılmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin yargılama aşamasında son taksitin ödendiği, davalının geç de olsa sözleşmenin gereğini yerine getirdiğine dair direnme gerekçesi de yerinde olmadığı- "Anlaşma belgesinde yer alan, tarafların üzerinde anlaştıkları miktarın anlaşma belgesinde öngörülen vadelerde ödenmemesi hâlinde dava açabileceğine dair düzenlemenin anlaşmanın şarta bağlı olarak yapıldığı anlamına geldiği, anlaşma belgesi şarta bağlanamayacağından bu düzenlemenin geçersiz olduğu ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 27/2. maddesine göre sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olmasının diğerlerinin geçerliliğini etkilemeyeceği, bu nedenle arabuluculuk anlaşma belgesi ile anlaşılan hususlar hakkında dava açılamayacağından direnme kararının onanması gerektiği" görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüşün Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

Taraflar arasındaki işçilik alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin ...