Şufalı payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle şufa hakkını kullanmasının M.K.’nun 2. maddesinde yer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı, kötüye kullanılan bu hakkın kanunen himaye görmeyeceği, 14.2.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülmesinin, hatta mahkemenin kendiliğinden nazara almasının gerekeceği, savunmanın tevsiinin bu gibi durumlarda söz konusu olmayacağı-
Taraflar arasındaki “Şufa” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.6.1996 gün ve E. 1994/358-K.1996/362 sayılı kararın incelenmesi Davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, ...
İlgili bağlantılar