Davacının oğlunun borçları olduğunun, temliklerin bu borçların ödenmesi amacıyla gerçekleştirildiğinin, ikrah altında yapıldığı bir başka ifade ile davacının iradesinin fesada uğratıldığına ilişkin bir delil bildirilmediğinin anlaşıldığı, öte yandan 30.03.2010 ve 05.02.2010 tarihlerinde iki ayrı temlik yapılmış olup, ilk temlik ikrah altında yapıldı ise Büyükşehir'de yaşayan bir kimsenin kolluk güçlerine başvurmadan ikinci temliki yapmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tüm bu maddi olgular birlikte değerlendirildiğinde, temlikin borç içindeki oğlunu kurtarmak amacı ile iradi olarak yapıldığı, ikrahın koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki davadan dolayı Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.12.2014 gün ve 2010/586  Esas, 2014/597 Karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 07.03.2018 gün ve 2015/8050 Esas 2018/2038 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresin ...