Dava konusu taşınmazın tamamının 1946 tahdidinde orman sınırları içerisinde kaldığı, 3302 sayılı yasaya göre 1989 yılında Hazine adına orman dışına çıkarıldığı, 1952 de yapılan maki tefrikinde makilik olarak ayrılan alanda kaldığı, tapulamaca 1963 yılında senetsizden tesbit gördüğü anlaşılmış olup; taşınmazın makilik alan olarak tefrik edildiği 1952 yılından itibaren kadastro tesbitinin yapıldığı, 1963 yılına kadar 20 yıllık zilyetlikle mülk edinme süresinin dolmadığı açık olduğundan davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı yolu ile mülk edinme koşullarının oluşmadığı-

Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya Asliye 6.Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 25.12.1997 gün ve 1996/457, 1997/1157 sayılı kararın incelenmesi davacı hazine vekili tarafından ...