Davacı vekilinin, müvekkilinin davalı banka şubesinde mevduat hesabının bulunduğunu, bu hesap üzerine İcra Müdürlüğü tarafından haciz konulduğunu, davalı bankanın icra müdürlüğüne gönderdiği yazıda, haciz yazısının tebliğinden sonra hesaba yatacak paraları kapsamadığını belirttiğini, buna rağmen hesaba bloke koyduğunu, bu nedenle hesabın kullanılamadığını, davalı banka tarafından yapılan işlemin usulsüz olduğunu ileri sürerek, davalı ile müvekkili arasındaki çekişmenin giderilmesine ve davalının uygulamasının doğru olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, gönderilen yazıda açıkça, söz konusu yazının ulaşmasından sonra hesaba intikal edecek miktarların da bloke altına alınmasının istenildiği, bu durumda davalıya yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı, haciz yazısının İİK’nun 89. maddesine uygun düşmediği söylenebilirse de bu halde yapılması gerekenin şikayet yoluyla işlemin iptal edilmesini istemek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği-

Taraflar arasında görülen davada Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2009 tarih ve 2009/137-2009/375 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış ol ...