Yapılan uygulama kadastrosunun itiraz niteliğinde olduğu ve bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazı aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüz ölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerektiği- Uygulama kadastrosu sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan veya yüz ölçümü artan taşınmaz veya taşınmazların bulunmaması halinde ise Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek de dava açılabileceği- Bu hususun aydınlığa kavuşturulabilmesi için de öncelikle mahallinde keşif ve uygulama yapılarak davacıya ait taşınmazın yüz ölçümünde oluşan azalmanın hangi nedenden kaynaklandığının uzman fen bilirkişi raporuyla yöntemince saptanması gerektiği ve bu şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılmadan karar verilemeyeceği- Davacıya ait taşınmazın yüz ölçümünde oluşan eksilmenin, komşu taşınmazlardan kaynaklandığının belirlenmesi halinde komşu parsellerin maliklerinin davaya dahil edilmesi için davacıya süre ve imkan verilmesi, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Bu tür davalarda husumetin, itiraz edenin taşınmazı aleyhine yapılan tespit sonucunda, yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştiri ...