Davalı Hazine vekilinin davanın başlangıcından itibaren dava konusu yerin yayla olduğunu savunmuş, taşınmazın bulunduğu mevkii de kadastro tutanağında Zorkun mevkii olarak gösterildiği, davacının dayandığı 1942 tarih 104 ve 119 sıra nolu vergi kayıtlarında Zorkun Yaylası yazılı bulunduğu gibi, davacının yine dayandığı harici satış senetlerinde de Zorkun Yaylası ibaresinin yazılı bulunduğunun belirlendiği, saptanan bu durum karşısında TMK. nun 715, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 16/B ve 4342 sayılı Mera Kanunu’nun 1, 2, 3, 4, 5 ve devamı maddeleri gereğince dava konusu yerin yayla olup olmadığının yöntemine uygun bir biçimde araştırılıp belirlenmesinin zorunlu olduğu, yayla olarak nitelendirilen yerler içerisinde geçici nitelikte barınakların yapılması mümkün olup, daimi nitelikte oturmak amacıyla (özel kanunlardaki hükümler ayrıktır) bina inşa etmenin mümkün olmadığının taşınmazın niteliği ve Mera Kanunu gereği olduğu-

Davacı vekili dava dilekçesinde; 169 ada 3 sayılı parselinin üzerinde 96,94 m2'lik alanda ahşap ev ve arsasının bulunduğunu, 25.1.2008 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit edildiğini, vekiledeni tarafından 8.9.1986 tarihli se ...