Trafik kazasının 17.01.2005 tarihinde gerçekleştiği, davanın ise 20.08.2020 tarihinde açıldığı somut uyuşmazlıkta, davacının yaralanması nedeniyle somut olayda eyleme uyan taksirle yaralama suçunun ceza davası zamanaşımı süresi kaza tarihinde yürürlükte bulunan 765 s. TCK m. 102/4 uyarınca 5 yıl olduğundan açılan davanın 5 yıllık dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, mahkemece de dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde gelişen durum bulunduğundan zamanaşımı süresinin dolmadığını iddia etmekte ise de davanın 2918 sayılı Kanun'un 109/1. maddesinde düzenlenen, her halde, kaza gününden başlayan 10 yıllık tavan zamanaşımı geçtikten sonra açıldığından artık gelişen durum bulunup bulunmamasının zamanaşımının belirlenmesinde bir önem taşımadığı- "İddianın ileri sürülüp biçimi açısından somut olay değerlendirildiğinde davacı vekilinin dava dilekçesinde davalı sürücünün davacı yayaya çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle 35.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ettiği, dava dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmadığı gibi belirsiz alacak davası olarak açıldığının da açıkça belirtilmemiş olduğu ve bu haliyle eldeki dava, kısmi dava niteliği taşıdığından, dosya içeriğine göre reddedilen ve temyize konu edilen toplam miktar 55.000,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile HMK'nın 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL'nin altında kaldığı" şeklindeki karşı oyun kabul görmediği-

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahke ...