TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca, zilyetliğin korunması isteğine ilişkin olan davalar, zilyetliğe saldırının öğrenildiği tarihten itibaren 2 ay, her halde 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğundan, somut olayda tanığın anlatımları ve davacı ile olan ilişkisi dikkate alındığında tanığın davalılarla taşınmaz başında yaşanan olayı davacıya anlatmamış olması" hayatın olağan akışına" aykırı olduğundan köy yerinde yaşanan bu olaydan davacının haberinin olmaması da mümkün olmadığından, 2 aylık hak düşürücü süre de geçtiğinden,davanın hak düşürücü süreden reddi gerekeceği-

Davacı vekili, Kadastro Mahkemesinde davalı olup henüz tapu kaydı oluşmayan 14, 15 ve 16 parsel sayılı taşınmazlardaki 190 dönümlük kısmın 1975 yılında davacının babası tarafından gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın alındığını, o tarihten ber ...