Davacı; dava konusu taşınmazın taşlık niteliğinde bulunduğunu, içerisinde bulunan taşları temizlemek suretiyle imar ve ihya ettiğini bildirmiş, Kadastro Müdürlüğü ise, dava konusu taşınmazın "kıraç arazi" niteliğiyle tespit dışı bırakıldığını bildirmiştir. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre, imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde yer alan imar ve ihyanın tüm olumlu ve olumsuz koşullarının araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Mahkemece bu araştırmalar yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
M. Ş. ile Hazine ve Arğıncık Köyü Tüzel Kişiliği, dahili davalı Devlet Su İşleri aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Bozova Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30.05.2011 gün ve 137/209 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine ve da ...