Koca tanıklarının, kadınla ilgili beyanlarının başkalarından duyduklarına dayanmakta olup, sabit kabul edilemeyeceği, bu nedenle, davalı-karşı davacı (kadın)'nın sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığına ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, ihtar isteğinden sonra başkaca kusurlu bir davranışının da ispatlanamadığı, davacı-karşı davalı (koca)'nın ise, Almanya'daki evin kilidini değiştirerek eşini eve kabul etmediğinin ve "...bıraksın yakamı" diyerek birlikte yaşamaktan kaçındığının toplanan delillerle gerçekleştiği, bu halde, kocanın tamamen kusurlu olup, dava açmakta haklı olmadığı-
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (kadın) tarafından dava ve karşılık dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüld ...