Uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğu, hakem heyeti kararının esasının, yerinde olup olmadığının, hukuku doğru uygulayıp uygulamadığı gibi hususların, hakem heyeti kararının iptali istemli davada tartışma konusu yapılamayacağı, tahkim yargılamasının yürütülmesinde ve verilen kararın içeriğinde kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir hususun bulunmadığının tespit edildiği, nihai hükmün, tahkim süresi içinde 28.06.2023 tarihinde verildiği, davacı vekilinin sözleşmeyi baskı ve dayatma altında imzaladığını, bu nedenle tahkim şartı içeren sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek kararın iptalini talep ettiği, davacının ileri sürdüğü hususun iradeyi sakatlayan hususlara ilişkin olup tahkim yargılaması sırasında hakemlerce değerlendirildiği ve yerinde görülmediği, kaldı ki davacının tacir olup tedbirli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü altında bulunduğu, alacağın tahsil edilmesi için dava açılmasının ya da takip yapılmasının yaratacağı riskin göze alınmadığına dair iddianın, iradeyi sakatlayan bir neden olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenlerle davacı vekilinin bu konudaki iptal gerekçelerinin yerinde görülmediği, davacı vekilinin, dava dışı SEBİT'in ticari defter ve kayıtları incelenmeden karar verildiğini, oysa uyuşmazlığın aydınlanması için bu kayıtların incelenmesi gerektiğini, hakem heyetinin bu konuda taraflara eşit mesafede durmadığını ve tarafların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği gerekçesiyle hakem kararının iptalini talep ettiği, hakem heyetince hüküm altına alınan alacağın, davacı tarafından dava dışı SEBİT'e yapılan satışlar üzerinden hesaplanan komisyon alacağı olduğu, hakem heyetinin yapılan satışları tespit etmek bakımından davacının defterleriyle yetindiği, bu hususun tamamen hakem heyetinin takdirinde olduğu, hakem heyetinin bir delili toplamamış olması ya da sübut bakımından esas aldığı delillerin yeterli olup olmadığı gibi hususların, hukuki dinlenilme hakkını ve ispat hakkını ihlal etmediği sürece iptal davasında Mahkemenin denetleyebileceği hususlar olmadığı, hakem heyetinin, gerekçeli kararında sübut gerekçelerini ortaya koyduğu, bunun isabetli olup olmadığının iptal davasında denetlenemeyeceği, sübut bakımından davacının defter ve kayıtlarının incelenmesiyle yetinilmesinin, tarafların eşitliği ilkesine ya da tarafların ispat haklarına aykırılık teşkil etmeyeceği, esasen davacı, kendi defterlerine kaydettiği satış miktarları esas alınarak ve sözleşmede kararlaştırılan komisyon oranına göre hesaplama yapılıp karar verilmiş olması nedeniyle eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini savunmaktadır ki bunun somut bir gerekçesini ortaya koymadığı, yani davacının dava dışı SEBİT'e yaptığı satış miktarının davacının kendi defterlerinden tespiti mümkün olup hakem heyetinin de böyle sonuca vardığı, bu uygulama nedeniyle davacının adil yargılanma hakkının, ispat hakkının ya da eşitlik ilkesinin ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle davacı vekilinin aksi yöndeki iptal gerekçelerinin yerinde görülmediği, davacı vekilinin, hakem heyetinin değerlendirme yaparken iddia ve savunma kapsamının dışına çıkarak karar verdiğini ileri sürdüğü, hakem heyetinin kararının bütünüyle tahkim şartı içeren sözleşme ve eki taahhüt kapsamında olduğu, yazılan gerekçelerin taraf iddia ve savunmalarını karşılamak amacını taşıdığı, tahkim anlaşmasının ya da dava konusunun dışında bir değerlendirmeye yer verilmediğinin anlaşıldığı, davacı vekilinin bu konuda ileri sürdüğü iptal nedeninin de yerinde görülmediği-
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık öncesinde müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, davalının bu borcunu ödememekle davacıyı tehdit etmesi sonucu müvekkili davacının tahkim yargılamasına dayanak aracılık söz ...
İlgili bağlantılar