Uğranılan kira kaybı şeklinde talep edilen gecikme tazminatının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu dikkate alınarak, davacının gecikme tazminatı alacağının doğup doğmadığı incelenip, sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerektiği- Taraflar arasında daha önce görülen davada, arsa sahibince havuzun yapımı için nama ifa talebinde bulunulduğu ve mahkemece bu istemin kabul edilerek nama ifaya izin verilmesinin yanında; ifanın sağlanabilmesi için avans niteliğinde belirlenen miktarın arsa sahibine ödenmesine karar verildiği, hüküm altına alınan bu bedelin avans niteliğinde olması nedeniyle arsa sahibince bedeli nama ifaya konu iş veya işlerin yapımında yetersiz kalması halinde bakiye kısmın bedelinin tahsili istenebileceğinden, bilirkişiden rapor alınarak, nama ifa kararının kesinleştiği tarihe, havuzun imali için geçebilecek sürenin eklenmesi ile bulunacak tarih itibariyle geçerli serbest piyasa rayiçleri esas alınarak, hesaplanacak havuzun imal bedeline göre karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu mallar için kendi içinde çelişik bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm oluşturulmasının bozmayı gerektireceği-
Davacının, dava dilekçesinde her ne kadar araçtaki ayıp giderilmişse de aracın orjinalliğini kaybettiğini ve bu nedenle araçta değer kaybının meydana geldiğini belirterek bedelden semen indirimi talep ettiği uyuşmazlıkta mahkemece, bilirkişi kurulundan onarım sebebiyle araçta değer kaybının oluşup oluşmadığı yönünde ek rapor alınarak ve bu husus üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemi-
İşyeri sigorta poliçesi gereği hasar bedelinden oluşan maddi tazminat istemi-
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir...
Trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tahsili istemi-
Taşkın yapı malikinin ancak iyi niyetli olması, imar durumuna göre ifrazın mümkün olması, ifraz halinde arsa malikinin uğrayacağı zarar ile taşkın yapı malikinin elde edeceği zarar arasında aşırı bir farkın bulunması halinde uygun bir bedel karşılığında temliken tescil davası ile taşan kısmın mülkiyetini veya üzerine bir irtifak hakkı kurulmasını isteyebileceği–
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu, bu davalarda davalının da davacı gibi aynı haklara sahip olduğu, bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesinin davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmeyeceği- Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği, taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemeyeceği, keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamayacağı-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/son maddesi uyarınca; irtifak hakkı karşılığının, bu hak nedeniyle taşınmazın tamamında meydana gelecek olan değer kaybı olduğu; bu itibarla,dava konusu tşınmazdan geçen enerji nakil hatları ve güzergahları açıkça tespit edildikten sonra, taşınmazın irtifak hakkı kurulmasından önceki değerine göre meydana gelecek değer düşüklüğü oranının belirlenmesi ve bu oranla taşınmazın tüm değerinin çarpılması sonucu, irtifak hakkı karşılığının hesaplanması gerektiği- 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası "09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği" gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35.maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğundan, 04.11.1983 tarihinden sonraki döneme ilişkin el atmalarda nispi harca hükmedilmesi gerektiği ve dava konusu taşınmazdan geçirilen enerji nakil hattı nedeniyle taşınmaza 1990'dan sonra el atıldığı anlaşıldığından, hükmedilen bedele ilişkin nispi harç alınması gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.