Asgari ücretin kamu düzeni ile ilgili olduğu, kamu düzeni ile ilgili hususlarda kazanılmış usuli haktan söz edilemeyeceği gibi, bu hususların yargılamanın her aşamasında hakim tarafından doğrudan gözetileceğinde kuşku ve duraksama bulunmadığı-
Kooperatif kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kefil sıfatıyla ödenmesi üzerine asıl borçludan tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda lehine olan taraf yönünden usuli kazanılmış hak doğacağından takip tarihinden sonra işleyecek yıllık faizin mahkemece %26 olarak belirtilmesinin usuli kazanılmış hakka aykırılık teşkil edeceği ve "TBK mad. 120 uyarınca yıllık yasal faizin iki katını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz” ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesi gerektiği-
22. HD. 05.11.2018 T. E: 13408, K: 23432-
Taraflar arasındaki alacak davası-
Mahkemece ikinci bozma kararına uyulmakla davalı lehine usulî kazanılmış hak oluşup oluşmadığı; buradan varılacak sonuca göre davacı işçi ile alt işveren şirket arasında düzenlenen iş sözleşmesinde davacının ücretinin yazılı olduğundan bahisle bu tarihten sonrası yönünden davacının aylık ücretine ilişkin bu değişikliği kabul edip etmediği, ücret farkı alacağı talebinin sonraki dönem için reddinin gerekip gerekmediği-
Yargıtay önceki kararı ücret araştırması yönünden bozmuş, davacı tarafın temyizindeki muvazaa iddiasına karşı ise, dairece bozma ilamında mahkeme kararında dava konusu alacaklardan davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğundan ve davacı tarafça muvazaaya dayalı ücret farkı v.s. gibi bir alacak talep edilmediğinden, davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasının sonuca etkili olmadığının anlaşıldığı belirtildiğinden, bozma ilamının muvazaa yönünden kesin hüküm teşkil etmediği- Mahkemece davalılar arasındaki sözleşme ve şartnameler, davacıların murisinin hayatını kaybettiği iş kazasına yönelik iş yerinde düzenlenen iş müfettiş raporu içerikleri incelenerek ve gerekirse tanıklarda yeniden dinlenmek suretiyle davacıların murisinin tam olarak ne iş yaptığı, murisin çalıştığı sahada davalı Genel Müdürlüğün davacı ile aynı işi yapan işçisi bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği- Davalılar arasındaki sözleşme konusu işin yapılan asli iş olup olmadığı, asli işlerden ise, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı, yardımcı iş ise murisin hizmet alım sözleşmesine uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı, yaptırılan iş yönünden murise emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç-gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onu bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığı üzerinde durularak, bu hususların açıklığa kavuşturulması ve özellikle de yüklenici şirketin, işyerinde davalı Genel Müdürlüğü'nden den ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturup oluşturmadığı hususlarının tespit edilmesi gerektiği-
Noterlik Kanun'u noterlerin sorumluluğu düzenlenmiş olup bu sorumluluğun, kusursuz sorumluluk olduğu ve noterin çalışanının yaptığı işlemden de sorumlu olacağı bu nedenle adam çalıştıranın sorumluluğu hükümlerinin uygulanmayacağı- Belge veya kimliğin ilk bakışta sahte olup olmadığı veya kimlikte şekli anlamda var olması gereken bir bilginin olmaması yahut olmaması gereken bir ibarenin bulunmasının noter veya çalışan tarafından dikkat edilmesi gereken hususlardan olduğu, noter veya çalışanının gerekli özeni göstermemesinin özen yükümlülüğünün ihlali sayılacağı-
Borçlunun, aidat alacağına dayalı olarak adi kiraya ve hasılat kiralarına ait yolla takip yapılamayacağına yönelik iddiasının şikayet niteliğinde olduğu- Maddi hataya dayalı bozma kararına uyulmasının, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak doğurmayacağı-
Davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki traktör ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada, desteğin vefat ettiği, kaza sırasında taşınmaktayken yere dökülerek telef olan kayısıların gelirinden mahrum kalındığı, kazanın davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığı, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada; mahkemece verilen ilk kararda, kayısıların kaybından kaynaklı tazminata hükmedildiği, bu zarar istemi yönünden davalıların temyiz istemi yerinde görülmeyip reddedilmek suretiyle, davacıların bu nedenle oluşan zararının bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği, ancak mahkemece bozmadan sonra kayısıların kaybına dayalı tazminat isteminin reddedildiği, bu halde; bozma kapsamı dışına çıkılarak davacıların telef olan kayısıların kaybı nedeniyle oluşan zararına hükmedilmemesinin doğru olmadığı-
Davacının sonradan ıslah yolu ile manevi tazminat miktarını artırmasının manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği kuralına aykırı olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.