Trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Uyuşmazlığın; somut olay bakımından, ödünç iddiasıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasında ispat yükünün hangi tarafa ait olduğu, burada varılacak sonuca göre davacının davalıya havale ettiği meblağın borç olarak gönderildiği ve davalının da bu borcun bir kısmını ödemesine rağmen bakiye borcunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı-
8. HD. 21.02.2018 T. E: 2016/7875, K: 2568-
Trafik kazası sonucu yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemi-
5. HD. 15.09.2022 T. E: 1521, K: 12056
Verilen kararın direnmemi yoksa yeni hüküm olup olmadığının değerlendirilmesinin Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun görev ve yetkisinde olduğu-
Tapuda elbirliği mülkiyeti esasına tabi taşınmazlar bakımından, TMK'nun 676/son maddesine göre mirasçılar arasında yapılan taksim sözleşmeleri yazılı olması şartı ile geçerli olup, sözleşmenin yazılı olmasının bir ispat şartı değil geçerlilik şartı olması gerekeceği-
Davacı mevduatının, davacının iradesi fesada uğratılarak Off-Shore Bank Ltd. hesabına gönderildiği iddiasına dayalı alacak istemi-
Mudilerin off shore alacaklarının tahsiline yönelik açtıkları davalarda zamanaşımının başlangıcının tespitinde off shore hesabına aktarma tarihi esas alınarak, daha önceden temyiz incelemesinden geçmiş dosyalar bakımından içtihadı birleştirme kararının, usuli kazanılmış hakkın istisnalarından biri olduğu gözetilerek, zamanaşımına ilişen temyiz itirazları konusunda bir değerlendirme yapılması ve davalı tarafça zamanaşımı hususunda bir temyiz sebebi ileri sürülmemiş olsa dahi, feri müdahil tarafından temyiz nedeni olarak getirilmek kaydıyla davalı yönünden zamanaşımı incelemesinin yapılması gerektiği- Dava konusu olay bakımından ceza mahkemesince banka yöneticilerinin eyleminin dolandırıcılık olarak nitelendirildiği gözetilerek uzamış ceza zamanaşımı süresinin bu suça göre belirlenmesi ve uzamış ceza zamanaşımı süresinin 10 yıllık zamanaşımı süresinden kısa olması halinde her halükarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin esas alınması, zamanaşımı durduran ve kesen sebeplerden davacı tarafça daha önce açılmış olan bir dava bulunması halinde zamanaşımı süresinin, o davanın kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl olarak kabul edilmesi gerektiği-
HGK. 21.05.2019 T. E: 2015/10-2857 , K: 583-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.