Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınan taşınmazların ise satış tarihleri itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulmadan, dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden hüküm kurulmasının doğru olmadığı- Değerlendirmenin dava tarihi itibarıyla yapılmasına rağmen hükmedilen tazminata da bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru olmadığı-
10. HD. 22.09.2022 T. E: 7940, K: 11108
Uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteği-
3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına-
Usuli kazanılmış hakları da dikkate alarak yukarıda belirtilen açıklamaları da gözetmek suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırmak, davacının, dava konusu malların edinilmesine yaptığı katkı oranını davacı adına olan iki kooperatif payı bulunduğu hususu da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek bulmak, katkı oranlarının, malların dava tarihindeki "sürüm değerleriyle" çarpımı sonucu bulunacak "katkı payı tazminatına" hükmedilmesinin gerekeceği-
ASKİ Genel Müdürlüğü 2560 SK. na tabi olup, 3533 SK. Kapsamındaki kurumlardan olmadığından tarafı olduğu uyuşmazlıkların 3533 SK. Çerçevesinde mecburi tahkim yoluyla çözülemeyeceğinin kabulünün zorunlu olduğu-
İtiraz Hakem Heyetince; davacının kazadan sonraki psikiyatrik şikayetleri ile uygulanan tedaviye yönelik tüm belgelerin (psikiyatri poliklinik kayıtları, reçeteler, ilaç raporları) davacı taraftan sorulup, ilgili yerlerden temin edilmesinden sonra, davacının yeniden muayenesi yapılarak post travmatik stres bozukluğunun devam edip etmediği, kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalından içerisinde psikiyatri alanında uzman doktorun da bulunduğu heyetten olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığından, davalı şirketlerin ve yetkililerinin, primli pay senedi çıkarma yetkisi olmaksızın, nominal değerin üzerindeki bedel üzerinden "hisse devir ve kabul sözleşmesi" adlı belge ile yüksek kâr vaadi ve istenildiği zaman para iadesi vaadi ile şeklen ortak görünen gerçek kişilerin iradesini fesada uğratma yönündeki haksız eylemlerinden ötürü, davacının zararından davalı şirketlerin haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu- Dava dilekçesinde yabancı para cinsinden ödenmesini talep ettiği tutara tahsil tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ise de, bozma ilamından önceki dosya ile yapılan yargılamada dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği, davacı tarafından bu hususun temyiz edilmediği ve bu durumun davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan bu sebeple kabul edilen tutara dava tarihinden itibaren faize hükmedildiği- 7194 sayılı Kanun’a eklenen geçici 4. maddesinde belirtilen "pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar" ibaresi dikkate alındığında SPK yazı cevabından davalı şirketlerin pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan halka açık ortaklık statüsünde olduğu, ancak söz konusu şirketlerin paylarının borsada işlem görmediği, davalı şirketlerin bu kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanılarak taşınmazın taşınmaz alıcı adına tescili için gerçekleşmesi gereken koşullar-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.