Trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemi-
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyulması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün meydana geleceği-
Yerel mahkemece verilen ilk karar davalı kocanın temyizi üzerine daire tarafından "...boşanmaya neden olan olaylarda davacı kadın daha ağır kusurludur. Bu durumda davalının maddi ve manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir." şeklindeki gerekçeyle bozulmasıyla, mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle davalı koca yararına usuli kazanılmış hak oluşacağı-
9. HD. 27.10.2022 T. E: 12866, K: 13510
İhalenin feshini talep eden şikayetçilere, iflas masası tarafından alacaklarının tamamının, şikayet tarihinden önce ve sonra ödemiş olması halinde, ihalenin feshine -«zarar unsuru» ortadan kalktığı için- karar verilemeyeceği– İflâsta "pazarlıkla satış", "taksitle satış" mümkün müdür?
Trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemi-
Bozmadan sonra alınan bilirkişi raporları çelişkiyi giderici nitelikte olmadığından, mahkemece yapılacak işin, bozma ilamında belirtildiği gibi, bozma ilamından önce alınan raporlar arasındaki çelişkiyi giderici nitelikte yeniden oluşturulacak konusunda uzman bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak davadaki alacak kalemleri konusunda sonucuna uygun karar verilmesinden ibaret olması gerekeceği-
Yargıtay bozmasına uyulmakla temyiz eden davacı yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olacağı, bu kararın kamu düzeni ile ilgili olduğu–
Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde taraflar arasındaki hukuki ilişkinin haksız fiil niteliğinde bulunduğu, davacının Rusya’da kurulan şirketin tek paydaşı olduğundan doğrudan kendi adına şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla müdüre karşı zarar ziyan davası açabileceği, bu nedenle tarafların hak ve yükümlülüklerinin Türk maddi hukuku hükümlerine göre belirleneceği gibi bir gerekçeyle, MÖHUK hükümleri tartışılmaksızın ve uygulanacak hukuk kesin şekilde belirlenmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu; MÖHUK hükümleri de dikkate alınarak davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekeceği- Türk Hukukunda zarar gören ortakların da yöneticiler ve denetçiler aleyhine dava açma hakkı bulunmakta olup, ortakların dava açma hakkının da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik gösteriği- Ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesinin, ortakların dolaylı zararı olarak sonuç doğuracağı, ancak, ortağın dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil, ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceği- MÖHUK hükümlerinin değerlendirilmesiyle, Türk hukukunun uygulanacağının belirlenmesi halinde davacı ortağın dava konusu edilen dolaylı zarar nedeniyle açtığı davada hükmedilecek tazminatı kendisi adına değil ortaklığa verilmesi yönünde talepte bulunabileceğinden, aktif dava ehliyetinin bulunmadığı nazara alınarak bir karar verilmesi gerekeceği- Rus Hukukunun uygulanacağının belirlenmesi halinde ise, davacının, dava konusu edilen dolaylı zararı kendi adına isteyip isteyemeyeceği ve bu anlamda aktif dava ehliyetinin olup olmadığının da böylece değerlendirilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.