İhtiyati haciz talebinden önce takip yapılması ve takibe vaki itirazla takibin durmuş olmasının, İİK. mad. 257'deki koşulların gerçekleşmesi halinde ihtiyati haciz istemine engel olmayacağı-
İhtiyati haciz kararına mesnet teşkil eden çekte ciranta olarak adı yazılı olan şirket yerine başka bir şirketin adının yazıldığından bahisle verilen ihtiyati haciz kararına itiraz edildiği, ihtiyati haciz kararına itirazın, “ihtiyati haczin dayandığı sebeplere” itiraz mahiyetinde kabul edilmesi, alacaklının, "çek metninden borçlu oldukları anlaşılanlar dışında kimse hakkında ihtiyati haciz istemesinin mümkün olmadığı ve hakkında ihtiyati haciz kararı verilen şirketin gerçek borçlu olup olmadığının anlaşılamadığı" gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verileceği-
İhtiyati haczin dayanağı çekin ait olduğu banka şubesi ve keşide yeri gözetilerek, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı-
İhtiyati haciz kapsamında, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi talebi nedeniyle tahsil harcının alınmasının mümkün olmadığı- İcra takibine başlanmış ise de henüz icra takibi kesinleşmemiş olup, ihtiyati haciz icra-i hacze dönüşmediğinden, ihtiyati hacizlerin fekki ve teminat mektubunun iadesi sırasında tahsil harcı alınamayacağı-
İhtiyati haciz kararı veren mahkemece ihtiyati haciz kararının kaldırılmış ve bu kararın alacaklı tarafça temyiz edilmiş olması ihtiyati hacze ilişkin kararın icrasını durdurmayacağından; mahkemece hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinin İİK’nun 265/son hükmüne aykırı olacağı-
‘Tavzih’ talebi üzerine verilen kararların temyiz edilebileceği–
HMK.m.394 vd. maddelerce verilen tedbir kararlarının esası ve infazına yönelik şikayetlerde tedbir kararını veren mahkemenin görevli olacağı-
"Feragat nedeniyle konkordatonun onanması isteminin reddi" halinde, borçlunun mallarına mahkemece re'sen ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerekeceği– "Davayı geri alma" üzerine İİK.nun 301. maddesini uygulama olanağı bulunmamakta ise de, konkordato hukuku yönünden davanın esastan reddi ile feragat suretiyle reddinin ayrı hukuki sonuçlar doğurduğunu kabul etmenin; iyiniyetli borçlu ile tanınan konkordato hükümlerinin amaç dışı ve alacaklılar aleyhine kullanılmasına neden olacağı-
Dava dilekçesinde taşınmazın dava dışı 3. kişilere satılmış olması ihtimalinde 3. şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk edeceğinden nakden tazmin talep edildiği de açıklanmış, taşınmazı satın alan 4. kişiye karşı dava yöneltilmemiş, o halde talep İİK 283/2 maddesine dayanılarak bedel tazmini talebine dayanmakta olup, bu durumda bedele dönüşen davada davalılar tazminat miktarı kadar tüm mal varlıkları ile sorumlu olduklarına göre İlk Derece Mahkemesince İİK'nın 281/2. maddesinin 2.cümlesi uyarınca icra dosyası ve borcun dayanağı olan belgeler getirtilip, incelenmek ve değerlendirmek suretiyle karar vermek gerekirken, "Davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin, yukarıda özetlenen dava dilekçesinden anlaşıldığı gibi ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin talebinin yargılamayı gerektirmesi, davanın esasını çözücü nitelikte haciz kararı verilemeyeceği anlaşılmakla yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine" şeklinde değerlendirme yapılarak talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
TC. Ziraat Bankası’nın harçlar kanunu mad. 28 uyarınca; başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcından muaf olduğu, bu muafiyetin tahsil harcını da kapsamadığı

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.