İhtiyati haciz kararına dayalı takip konusu senet için, ihtiyati haciz kararı daha sonra kaldırılmış olmadıkça, kararı veren mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde de yapılabileceği-
Davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olması, ihtiyati haczin İİK 281/2. maddesinde özel olarak düzenlenmiş olması, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam kanıtlanmasının beklenmemesine, yaklaşık ispat kuralları gereği, mevcut delil durumu itibariyle tasarrufa konu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla, davalı vekilinin ihtiyati hacze yönelik istinaf talebinin reddinin gerektiği-
Kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceği-
İhtiyati haciz kararının infaz edildiği icra dosyası getirtilerek itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
İflasın ertelenmesi halinde uygulanacak olan tedbirlerin genel olarak İİK.’nun 179/a maddesinde gösterilmiş olduğu, bu tedbirlerin alacaklıların ve üçüncü kişilerin maddi hukuktan doğan talep ve def’i haklarını kısıtlamayacak ölçüde olması gerektiği, bu nedenle mahkemece maddi hukuk alanında sonuçlar doğuracak muhafaza tedbirlerine hükmedilmemesi gerekeceği, alacaklıların alacaklarını tahsil amacıyla kullanabilecekleri takas, mahsup ve hapis gibi hukuki işlemlerin durdurulmasının mevcut düzenlemeye uygun düşmeyeceği, alacaklıları kötüniyetli işlemlerden korumak için iflasta takası kısıtlayan İİK.’nun 200 ve 201. maddelerinin iflasın ertelenmesinde de uygulanması gerekeceği-
Davacının davalı alacaklıların alacaklarının esas ve miktarına itiraz etmeyip, «davalı-alacaklıların takiplerindeki usulsüzlükler nedeniyle, satıma konu taşınmazdaki hacizlerinin geçersizliği»ni ileri sürmüş olması halinde uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümleneceği—
Konkordato istemine lişkin davada, davacının ön projenin gerçekleşmesi için öngördüğü kaynakların; alacakların tahsili, faaliyet kârı ve taşınmaz satışı olarak belirlendiği, ticari alacakların tahsili ile taşınmaz satışının belirli ve gerçek birer kaynak oldukları belirgin olmakla birlikte geçici mühlet içerisinde gerçekleşen aylık faaliyet kârı miktarı, arz talep dengesi, ön projede öngörülen kur, maliyet ve diğer ekonomik değerlerin kesinlik içermeyip değişkenlik göstermesi dikkate alındığında faaliyet kârının gerçekleşme ihtimali bulunmadığına dair mahkeme gerekçesinde yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu, projenin uygulanma ihtimalinin bulunmadığı, geçici komiser raporundaki konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu yönündeki değerlendirmenin dosya kapsamı ile uyumsuz olduğu kanaatine varılmakla ve İİK.'nun 292. maddesinde sayılı şartların gerçekleştiği anlaşıldığından davacının istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.