Senet metninde yetkili mahkemenin İzmir mahkemeleri olarak belirlendiği, borçlu - itiraz edenin adresinin de Alacakaya/E.zığ olduğu, bu nedenle ihtiyati haczin yetkisiz mahkeme tarafından verildiğinin kabulü gerektiği-İhtiyati haciz talebine konu bononun Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği ve bu senet nedeniyle çıkan uyuşmazlıkların ticari nitelikte olduğu ve ticari davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile borçlu yönünden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verileceği-
Ödeme emrinin icra dairesinde tebliğ edilip borçlu tarafından borcun kabulünün –İİK. 20 gereğince- üçüncü kişilere tesir etmeyeceği–
Savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası'nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMKnun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesinin mümkün bulunmadığı, bu nedenlerle, mahkemece duruşma açılması gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Alacaklı tarafından hacizden itibaren 2 yıllık süre dolmadan satış talep edilerek bir miktar satış avansının dosyaya yatırılması ile İİK.'nun 106-110. maddelerinde düzenlenen sürenin dolmadığının kabulü gerekeceği-İcra müdürlüğünce "kıymet takdiri yapılmamış olması veya başka bir nedenle" satış talebinin reddedilemeyeceği-
BA-BS formlarında bildirilen miktarlar kadar ödeme yapıldığı kanıtlanamadığından, dava konusu alacak hususunda ihtiyati haczin kabulüne dair yeterli kanaat oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
İhtiyati hacze itiraz edenin, bonoların finansal kiralama sözleşmesine göre yapılacak ödemelerin teminatı olarak verildiğini, borcun ödenmesine rağmen ikinci kez aynı kira bedellerinin tahsil edilmeye çalışıldığını, sözleşmeye dayalı olarak verilen bonoların mücerretlik vasfını yitirdiğini, bonoların protesto edilmediğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiği davada, mahkemece itirazın İİK.265.maddesi kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle reddedileceği-
Davacının talep ettiği tazminat ve alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarlarına yönelik unsurların belirlenmesi gerektiği, davacının iddia ettiği tazminat ve alacakların varlığının çekişme halinde bulunduğu, ayrıca hakkın bulunması halinde bile bunun ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesi için yeterli olmadığı,davalının tazminat ve alacaklarının tahsilini imkansız hale getirdiğini davacının tam ispat olmasa da yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği,salt iddianın bu konuda yeterli olmadığı-
Şikayetçinin ve alacaklının tacir olduğuna ilişkin dosya içinde bir belgenin bulunmadığı görüldüğünden, HMK. mad. 17 uyarınca, taraflar arasındaki yetki sözleşmesinin de geçerli olmadığı-
Kambiyo senedi alacaklısının kendi yerleşim yerinde kambiyo senedine mahsus alacağı için ihtiyati haciz talebinde bulunamayacağı, ancak borçlunun yerleşim yerinde, birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde, çekin keşide yerinde, ödeme yerinde ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz birbirinden tamamen farklı olduğu, ihtiyati tedbir isteminin aynı zamanda ihtiyati haciz istemini de kapsadığından söz edilemeyeceği- İhtiyati haciz isteği bulunmamasına rağmen, ihtiyati haciz kararı verilmesi olanağının bulunmadığı- Davacının " böbreğinin gereksiz yere alındığı"na ilişkin iddialarının belirlenmesi yargılamayı gerektirdiğinden, tarafların kusur ve sorumluluk oranları ile varsa zarar miktarlarının henüz belirlenmediği anlaşıldığından, İİK.'nın 257. maddesindeki şartların henüz gerçekleşmediğinin kabulü gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.