5230 sayılı Yasa'nın 11. maddesine göre yeniden yapılandırma sürecinde mahkeme harçlarından muaf tutulduğu ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmayacağına göre, ihtiyati haciz talebinde bulunan banka lehine kanuna dayalı olarak teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesi ve harçtan muaf olduğu gözetilerek peşin alınan harçların iadesi ile davalı tarafa harç yüklenmesi gerektiği-
İcra dairesinin yetkisi konusunda HUMK hükümlerinin kıyasen uygulanacağı (İİK. mad 50), 1086 s. HUMK.’nun 12. maddesine 6100 s. HMK.’da yer verilmemiş ise de, ihtiyati haciz kararının alındığı ve takibin başlatıldığı tarihte HUMK. mad. 12 yürürlükte olduğundan, anılan madde uyarınca ihtiyati haciz kararından sonra ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bulunduğu yerde icra takibi başlatılabileceği ve dava açılabileceği-
Davacının sunduğu banka dekontunun açıklama kısmında "borç parası" ibaresinin yer aldığından, davacı açısından yaklaşık ispat hali gerçekleştiği ve ihtiyati haciz isteminin kabulüne ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
İİK. 265/1 hükmü uyarınca ihtiyati hacze itirazı inceleme görevinin ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye ait olacağı-
İmza incelemesi yapılabilmesi için öncelikle bono aslının ibrazı gerektiği, taraflarca bono aslının karşılıklı olarak birbirlerinde olduğu ileri sürüldüğü, bu durum karşısında bono alacaklısı davalıya HMK. mad. 220/2 gereğince yemin teklif edildiği, davalının yeminli beyanında bono aslının kendisinde olmadığını davacıya verdiğini belirttiği, davacı yanca bono aslının dosyaya ibraz edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında usulsüzlük olmadığı-
Mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermesinin sırf bu yüzden somut olay için yine aynı mahkemenin bulunduğu yer icra dairesinin yetkili olmasını gerektirmeyeceği-
İhtiyati haciz isteminin reddine ilişkin kararların temyiz edilebileceği–
İhtiyati haciz isteminin dayanağı alacak, boşanma davasından ve boşanmaya ilişkin kararda takdir edilen boşanmanın eki niteliğindeki nafaka, tazminat ve vekalet üceretinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın çözümünde aile mahkemesinin görevli olduğu-
Alacağa esas icra takibinin ... tanzim tarihli senede istinaden başlatıldığı ve takibin kesinleştiği, tasarrufun ise ... tarihinde yapıldığı, borcun doğum tarihinin tasarruftan önce olduğu, davanın da ... günü yani İİK 284 maddede öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalılar arasında yapılan taşınmaz devrine ilişkin tasarrufun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla ve ızrar kastıyla yapıldığının ileri sürüldüğü görülmekle, mahkemece gerek bu iddialar gerekse diğer özel dava şartlarına ilişkin koşulların bulunup bulunmadığı hususu araştırılarak sonuçlandırılmasına kadar geçecek sürede satışa konu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinde ve yaklaşık ispat koşulunun mevcut olması gerekçe gösterilerek uygun oranda teminat alınmak suretiyle talebin kabul edilmesinde, daha sonra da ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddedilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı-
Farklı tarihlerde uygulanmış olan ihtiyati hacizlerin aynı tarihte kesin hacze dönüşmüş olmaları halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması gerekeceği–
- 19. HD. 16.11.2000 T. 6967/7834
- 19. HD. 19.10.2000 T. 6647/6942
- 19. HD. 06.04.2000 T. 1555/2544
- 19. HD. 22.04.1999 T. 2256/2709
- 19. HD. 11.03.1999 T. 1100/1609
- 19. HD. 17.12.1998 T. 7083/7726
- 19. HD. 28.05.1998 T. 2660/3753
- 19. HD. 05.02.1998 T. 8379/475
- 19. HD. 28.05.1997 T. 3582/5560
- 19. HD. 15.05.1997 T. 2979/4985
- 19. HD. 06.02.1996 T. 9605/962
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.