Sataşma niteliğindeki davranışların tehdit ve hakaret içeren sözler söyleme, etkili eylem(darp)de bulunma gibi davranışlar olarak ortaya çıkacağı ve haklı fesih nedeni olduğu- Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmenin, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermenin haklı değil geçerli fesih nedeni olacağı- Eşit davranma ilkesinin iş hukukundaki sirayetinin; işverene, işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemekte olduğu- İşçinin, şefine karşı küfürlü konuşması her ne kadar iş akdinin haklı şekilde feshedilmesi için yeterli olsa da,sözlü tartışmayı ve küfürlü konuşmayı başlatanın şef olması halinde işverenin, eşit davranma ilkesine uyarak hem şefin hem işçinin iş akdini sona erdirmesi gerektiği- Tartışmayı başlatan şefin iş akdinin sona erdirilmesinden sarfı nazar edilerek yalnızca işçinin akdine son verilmesinin haksız olduğu-
Somut uyuşmazlıkta; davacı tarafından açılan dava, belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda, külli tespit davası niteliğinde olduğundan ve davacı dava açmadan önce davalı işvereni temerrüde düşürmediğinden, kıdem tazminatı dışındaki ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacağı ve fazla mesai ücreti alacaklarının arttırılan miktarlarına artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğu-
Fark ikramiye alacağının hesaplanmasında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın 31.10.2020 tarihine kadar geçerli toplu iş sözleşmesinin "İ.iye" başlıklı bölümünde “İşçilere Ocak ve Temmuz aylarında 5'er günlük olmak üzere yılda toplam 10 günlük (5 x 2 = 10) ücretleri tutarında ikramiye ödenir.” şeklindeki hükmü doğrultusunda hesaplama yapılarak sonuca gidilmesinin gerektiği- Temyize konu somut dosyada, dava dilekçesindeki talebe rağmen 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılan hesaplamanın hükme esas alınması ve ... 31. İş Mahkemesinin 2019/292 Esas sayılı dosyasının değerlendirilmemesinin de bir diğer bozma sebebi olduğu-
Sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece verilecek hüküm gerek işverenin gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hak alanını etkileyeceğinden işveren ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacının bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorunda olduğu, dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan reddedilemeyeceği, mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam edebileceği-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olduğu ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Taraflar arasında fazla çalışma alacağının hesaplanması hususundaki uyuşmazlıkta, davacının haftanın 6 günü 9 saat çalıştığı ve ayda 2 hafta tatilinde 12 saat çalışarak günlük 1,31 saat fazla çalışmasının bulunduğu kabul edildiği- Temyiz incelemesi yapılan kararda, davacı ile aynı işyerinde aynı işi yapan ve aynı çalışma şartlarına tabi diğer işçilerin haftalık 45 saati aşan çalışmalarının da farklı olamayacağı düşünüldüğünde, çalışma şartlarının tespiti açısından tereddüt oluştuğu, bu tereddütleri giderecek şekilde fazla çalışmanın haftalık hesaplaması gerektiği de gözetilerek bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği- Taraflar arasında ulusal bayram ve genel tatil alacağı hususundaki uyuşmazlıkta, bilirkişi raporu alınarak davacının talebi aşılmayacak biçimde alacak hakkında karar verilmesi gerektiği-
Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına dayanarak davalı şirkete gönderilen dava dilekçesinin tebliğ mazbatasında adresin eksik yazılması halinde, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmemiş ve taraf teşkili sağlanmamış olacağından, dosyanın esası hakkında karar verilmesinin de hatalı olacağı- Bir davada yapılan tebligatların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını hâkimin kendiliğinden denetlemesi gerektiği-
İşe iadesine-
Yürürlük başlangıç tarihinden sonra, ama imza tarihinden önce tazminatları peşin ödenmek suretiyle sözleşmesi feshedilen işçinin, Toplu İş Sözleşmesinde özel hüküm bulunmadığı takdirde, sözleşmenin önceye etkili hükümlerinden yararlanamayacağı-
22. HD. 16.10.2018 T. E: 2017/15630, K: 22327-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesine uygun olup olmadığına ilişkindir...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.