22. HD. 07.02.2019 T. E: 2018/16810, K: 2840-
Davacı tanığı davalı şirketin .... Büyükşehir Belediyesinin işlerini taşeron olarak yaptığını iddia etmişse de dosyadan davalı şirket ile ... Büyükşehir Belediyesi arasında hizmet alımı olup olmadığı anlaşılmadığından mahkemece bu hususun araştırılması, davalı şirketin fesih tarihinde, Türkiye genelinde, aynı işkolundaki sigortalı sayısının araştırılması, bu işyerlerine ait tüm dönem bordrolarının getirtilmesinin gerektiği-
Eğitim personeli ile ilgili yazılı sözleşme yapılması hükmü değerlendirildiğinde bu sözleşmenin belirli süreli olmaktan çok asgari süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği- Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile özel öğretim kurumunu temsil eden kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesinin, en az bir takvim yılı süreli (Eğitim ve Öğretim yılı) olmak üzere yönetmelikteki esaslara göre yazılı olarak yapılması gerektiği- 5580 sayılı yasa döneminde eğitim elemanı ile yapılacak iş sözleşmesinin asgari süreli olduğunu ve ilk asgari süreli sözleşme düzenlenmesinden sonra, yeniden yapılmasının belirli süreli sayılmasını gerektirmediği gibi tekrar asgari sürenin kabul edilmediği- Eğitim ve öğretim başına asgari süreli sözleşme yapıldıktan sonra eğitim ve öğretim devam ettiği için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için esaslı ve yenilenmesi içinde objektif neden olmadığı sürece eğitim personeli ile yapılan ilk sözleşmenin asgari süreli olarak kabulü gerektiği-
Taraflar arasındaki alacak davası-
İş Mahkemesi kararlarına dayalı olarak ödenen işçilik alacaklarının, müflis davalının iflas masasına kayıt ve kabulü istemi-
506 sayılı Kanun ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığın çakışması halinde; davacının önceden başlayan 1479 sayılı Yasa kapsamındaki Bağ-Kur sigortalılığına geçerlilik tanınacağı ve yaşlılık aylığı şartlarının buna göre değerlendirilmesi gerekeceği-
Asıl işveren davacı Rektörlüğün, davalı şirket tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Asıl işveren davacının, davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemi-
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığından söz edebilmek için iki ayrı işverenin olması, mal veya hizmet üretimine dair bir işin varlığı, işçilerin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılması ve tarafların muvazaalı bir ilişki içine girmemeleri gerektiği- Davacı hastane hizmetlisi görevi dışında başka bir işte çalıştırılmamış olup mahkemece davacının hangi ihaleler kapsamında işe alındığı, muvazaalı çalıştırılıp çalıştırılmadığı konusundaki gerekçesi somut olmadığı gibi, davacının hangi ihalelerle alınıp hangi işlerde çalıştırıldığı konusunda bilirkişi raporunda da yeterli açıklık olmadığından, öncelikle davacının hangi işverenlere bağlı olarak çalıştırıldığı, alt işverenlerin sözleşme ile üstlendiği mal ve hizmet üretimi için gerekli bağımsız organizasyona, uzmanlığa ve hukuksal bağımsızlığa sahip olup, olmadığı, işçi temini niteliğinde ihale yapılıp yapılmadığı, aynı işte asıl işveren işçilerinin çalışıp çalışmadığı hususları araştırılıp davacının hastane hizmetlisi olarak alınıp aynı işte çalıştırılması halinde davanın reddi gerekeceğinden bu yönde denetime elverişli rapor alınmadan muvazaanın hangi ihale tarihinde gerçekleştiği belirtilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
22. HD. 22.10.2018 T. E: 2017/16026, K: 22800-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.