9. HD. 14.06.2022 T. E: 6754 , K: 7745
Birden fazla davalı aleyhine açılan davanın aynı sebepten kısmi reddi halinde red sebebi ortak olan davalılar için tek avukatlık ücretine hükmolunacağı- Kısmı davada hak düşürücü süre hakkında-
İşçinin açtığı dava sonucunda kazandığı alacağı ödeyen işverenin kendi sözleşmeleri kapsamında rücu talep edildiği, bu tür davalara genel mahkemelerde bakılacağı, davacı tarafın tacir olmadığı dikkate alındığında ticari mahiyette olmayan iş bu davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek mahkemece, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekeceği-
Davacı avukat ile müvekkili davalı arasındaki vekalet ilişkisinin, davalı tarafından haklı ya da haksız feshedildiği tespit edilmeden davalının vekalet ücreti ödemekle yükümlü olup olmadığına karar verilemeyeceği-
Hizmet alım sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin, tarafların sıfatına göre Asliye Hukuk veya Asliye Ticaret Mahkemeleri' olduğu, somut olayda, davacı PTT Genel Müdürlüğü 23.05.2013 tarihinde yayınlanan 6475 sayılı Kanun'un 21. maddesi gereğince anonim şirkete dönüştürülmesi ve 02.09.2013 tarihinde ticaret siciline tescil edilmiş olması nedeniyle davanın taraflarının tacir ve dava konusu ticari işletmeleri ile ilgili olduğuna göre davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği-
Davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine-
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü 59 No'lu Orman Kadastro Başmühendisliği emrinde mühendis olan ve 10 yılını tamamlamış olmakla zorunlu çalışma süresini de doldurduğu anlaşılan davacının, eş durumu özrünü davalı idareye bildirmesine rağmen, davacının aynı görev yerinde kalmasına dair düzenleme kapsamında eş durumu mazeretinin dikkate alınmayarak, rotasyona tabi tutulmak suretiyle Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü 6 No'lu Orman Kadastro Başmühendisliği (İzmit) emrine naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde bu yönlerden hukuka uyarlık bulunmadığı-
Asıl alt işveren ilişkisinde ilişkinin muvazaalı veya yasadaki unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesinde, biri asıl diğer hukuksal ve ekonomik bağımsızlık ile ayrı bir iş organizasyonuna sahip iki ayrı işverenin bulunup bulunmadığı, alt işveren işçilerinin sadece asıl işverenden alınan iş kapsamında çalıştırılıp çalıştırılmadıkları, alt işverene verilen işin, işyerinde asıl işveren tarafından yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin asıl işin, yardımcı işlerinden olup olmadığı, alt işverene verilen işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı; alt işverenin daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kişi olup olmadığı; alt işverenin işe uygun yeterli ekipman ile tecrübeye sahip olup olmadığı; istihdam edeceği işçilerin niteliklerinin yapılacak işe uygun olup olmadığı; alt işverene verilen işte asıl işveren adına koordinasyon ve denetimle görevlendirilenlerden başka asıl işverenin işçisinin çalışıp çalışmadığı; yapılan alt işverenlik sözleşmesinin iş hukukunun öngördüğü kamusal yükümlülüklerden kaçınmayı amaçlayıp amaçlamadığı; yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan bireysel veya kolektif haklarını kısıtlamaya ya da ortadan kaldırmaya yönelik yapılıp yapılmadığının araştırılması ve irdelenmesi gerektiği- Mahkemece, davacının davalı kurumunda tam olarak ne iş yaptığı açıklığa kavuşturulmadığı, davalılar arasında bulunduğu anlaşılan asıl-alt işverenlik sözleşmelerinin getirtilmediği ve muvazaa iddiasının gerekçede irdelenmediği, davacının hangi davalı işyerinde işe iadesine karar verildiği ve yasal sonuçlardan hangi davalının sorumlu olduğu hükümde belirtilmediği görüldüğünden, öncelikle ilgili asıl-alt işverenlik sözleşmeleri dosyaya getirilerek, davacının işe ilk girişinden itibaren hangi hizmet alım sözleşmesi bünyesinde hangi dava dışı şirket nezdinde hangi görevlerde çalıştığının tespit edilmesi ve yine gerekirse uzman bilirkişi kurulundan rapor almak suretiyle davalılar arasında muvazaa bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre alt işverenlik ilişkisinin muvazaaya dayandığı anlaşılırsa, asıl işveren işyerine iadeye, muvazaa bulunmayıp sadece asıl-alt işveren ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılırsa, alt işveren davalı şirket nezdindeki işine iadeye, yani, davacının hangi işveren nezdinde işe iadesine karar verilecek ise, bu husus hüküm fıkrasında açıkça belirtilecek şekilde ve her halükarda davalıların yasal sonuçlardan birlikte sorumlu oldukları gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılması gerekeceği, bu beyanlar diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekeceği-
Özelleştirme kapsamına alınan işyerlerinin tamamen veya kısmen satışı, kiralanması, işletme hakkının devri durumlarında işyerinin devri söz konusudur ve devrin hukuki sonuçları ortaya çıkar; işyerinin özelleştirmeye hazırlanması, özelleştirilmesi, küçültülmesi, faaliyetlerinin tamamen veya kısmen durdurulması nedenleriyle ise sözleşmelerin ancak bildirimli fesih yoluyla sona erdirilebileceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.