Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmaların fazla çalışma sayılmayacağı- Kural olarak 24 saat çalışan işçinin günde 14 saat çalışacağının kabul edileceği, ancak bu durumda da günde 11 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılacağı- Sağlık hizmetinde çalışan işçinin hafta içindeki 15 saatlik çalışmasında 3 saat; hafta sonu 24 saatlik nöbetinde ise 4 saat dinlenme arası vereceğinin kabulü gerekeceği- Otel, lokanta, eğlence yerleri gibi işyerlerinde müşterilerin hesap pusulalarına belirli bir yüzde olarak eklenen paraların, işverence toplanarak işçilerin katkılarına göre belli bir oranda dağıtımı şeklinde uygulanan ücret sistemine “yüzde usulü ücret” denildiği, yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücretinin, 4857 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödeneceği; İşverenin, yüzde usulü toplanan paraları işyerinde çalışan işçiler arasında, Yüzdelerden Toplanan Paraların İşçilere Dağıtılması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre eksiksiz olarak dağıtmak zorunda olduğu, fazla çalışma yapan işçilerin fazla çalışma saatlerine ait puanlarının normal çalışma puanlarına ekleneceği (Yönetmelik Md. 4/1.); Yüzdelerden ödenen fazla saatlerde, çalışmanın zamsız karşılığı ile zamlı olarak ödenmesi gereken ücret arasındaki farkın ödeneceği, zira yüzde usulü ödenen ücret içinde fazla çalışmaların zamsız tutarı ödenmiş olacağı, dolayısıyla, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde fazla çalışmaların, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerekeceği- Davacının (mikser şoförü) fazla çalışma ücreti %150 zamlı olarak hesaplanmışsa da, davacı yaptığı fazla mesailerin zamsız karşılığını almış olduğundan, net ücretin brütü ile yıllara göre değişen miktarlarının tespit edilerek %50 zamlı kısmı hesaplanıp hüküm altına alınması gerekeceği-
Fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, bayram tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret farkı alacağı, ikramiye alacağı, yiyecek, yakacak ve kıyafet yardımı alacaklarının ödetilmesine-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-
Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya yöneltilen borç ikrarının, zamanaşımı definden zımni (örtülü) feragat anlamına geldiğinin, öğretideki baskın görüşlerle ve yargı inançlarıyla da doğrulanmakta olduğu; dahası, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra alacaklıya karşı bir borç ikrarında bulunan borçlunun da bu borç ikrarına dayanılarak açılan davada zamanaşımı defini ileri sürmesi çelişkili davranış yasağını oluşturduğu ve MK. md. 2. ye aykırı olup, hukuken korunamayacağı-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, davacının toplu iş sözleşmeleri gereği ödenmeyen alacağı bulunup bulunmadığı istemine ilişkindir...
Takdiri indirim nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı vekili lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş ise de, davacının fazla çalışma talebi hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki mahkeme kabulü ile davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı talebi hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki mahkeme kabulü daha az olduğundan, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına, davacının fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil alacak talep miktarlarından bu alacaklar için hesaplanan hakkaniyet indirimi yapılmadan önceki miktarların mahsubu ile reddedilen miktar üzerinden avukatlık ücreti takdir edilmesi gerekirken, avukatlık ücreti verilmemiş olmasının hatalı olduğu-
Dava, davalı işveren nezdinde "gemi adamı" olarak geçen çalışmaların 506 sayılı Yasanın Ek 5 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davacının prime esas kazanç tutarının tespiti istemi-
Geliri bulunmayan davalı yararına, işten ayrıldığı 18.2.2008 tarihinden başlayıp, boşanma davasına ait kararın kesinleşeceği tarihe kadar devam etmek üzere Türk Medeni Kanununun m. 169, 185, 186 hükümleri gözetilerek tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekeceği-
İcra müdürlüğünce müflis şirkete ait ilk alacaklılar toplantısı yapılmadığından, iflas idaresinin oluşmadığı belirtilmesi karşısında, icra müdürlüğüne dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunmak suretiyle iflas idaresinin usulüne uygun davaya dahil edildiğinin kabulünün mümkün olmadığı- İflas masasının kanuni temsilcisi olan "iflas idaresi"ne dava dilekçesi ve davetiye tebliğ olunarak taraf teşkili sağlanması gerektiği- İş yerinde sendika üyesi işçi kalmadığı anlaşılmışsa da, sendika üyeliğinden çekilen ve üyelikten çekildikten sonra çalıştırılmaya devam eden işçilerin kimler olduğu, bu kişilerin hangi tarihlerde sendikaya üye oldukları, hangi tarihte çalışmalarının sona erdiği, hangi tarihlerde üyelikten istifa ettikleri, ve yeniden işe başlayanların yeniden işe başlama tarihleri, sendikaya üye olmadığı halde iş sözleşmesi sona eren kişiler olup olmadığı ve bu kişilerin iş sözleşmelerinin fesih tarihleri ve sebepleri açıkça ortaya konulmadığından, bu hususlarda eksik belgeler temin edildikten sonra ve bilirkişiden rapor alınarak, "feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı" hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için gerekli araştırmaya gidilerek bir karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.