Yapılan iş davalı M. Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. nin asıl işidir ve davalılar arasındaki 01/01/2008 tarihli sözleşmeden de davalı M. kargo şirketinin asıl işveren olduğu anlaşıldığından davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiği; asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak; ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarından da davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması gerektiği-
Ana alacağın taksitler halinde bölüm bölüm ödenmesi durumunda her bir ödeme sonunda faiz talep etme ile ilgili fer'i hakkın saklı tutulduğunu ayrıca belirtmeye gerek olmadığı-
Davacının niteliği ve yaptığı iş itibariyle belirli süreli hizmet akdinin yapılmasını gerektiren haklı bir nedenin bulunmadığı, ayrıca, işverence ihbar ve kıdem tazminatının ödenmiş bulunmasının önceki dönemin tasfiye olduğunu göstermediği, böyle olunca ikinci dönemin ayrı ve öncekinden bağımsız bir sözleşmeye dayalı olduğu kabul edilerek fark kıdem tazminatı ve izin alacağı isteğinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
22. HD. 06.11.2018 T. E: 13680, K: 23743-
İş mahkemesindeki dava devam ederken işveren şirketin iflas etmesi halinde mevcut davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceği, işveren, iş mahkemesinde açılmış olan davadan önce iflas etmiş ise ticaret mahkemesinde kayıt kabul davasının açılabileceği-
Dava konusu kıdem tazminatı alacağı bakımından davacının; çalışma süresini, kendisine en son ödenen aylık ücret miktarını, tazminat hesaplamasına esas alınacak aylık ücrete ek para veya parayla ölçülebilen sosyal menfaatleri belirleyebilecek durumda olduğu, bu halde, dava konusu kıdem tazminatı alacağının gerçekte belirlenebilir bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği nazara alındığında, bu alacak bakımından hukuki yararın bulunmadığının anlaşıldığı-
Kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, prim, ücret alacaklarının ödetilmesine-
Fark kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının ödetilmesine-
İş sözleşmesinin davacı işçi tarafından feshedildiğinden, davalının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı yönünden davacının istifasının haklı bir nedene dayandığını kanıtlaması gerektiği- Davacının fesih sebebi olarak belirttiği “ailevi nedenler” gerekçesinin, dava dilekçesi ve cevabi ihtarname dikkate alındığında taciz ve hakaretlere uğramak olarak açıklandığı ancak tanık beyanları ve davacı tarafından sunulan delillerin davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini kanıtlar nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacı işçi haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan iş sözleşmesini feshettiğinden, davalı işverenin ihbar tazminatına hak kazandığı- "Davacının fazla çalışma alacağının bulunduğu, çalışma şartlarının ağır olduğu, iş ilişkisinin davacı için çekilmez hâle geldiği, ayrıca davalı işveren tarafından işten çıkış kodunun 03 kodu ile “istifa” olarak belirtilmesi gerekirken, 22 kodu ile “diğer nedenler” olarak belirtildiği, bu durumda davalı işverenin çelişkili davrandığı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
7. HD. 12.04.2016 T. E: 10717, K: 7952-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.