Ciro silsilesi içerisinde yer almayan ve ibrazdan sonra kendisine alacağın temliki hükümlerini doğuracak bir ciro da yapılmamış olan takip alacaklısının yaptığı takibin icra mahkemesince doğrudan doğruya İİK.170/a uyarınca iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Hamiline yazılı çekin ikraza kadar herhangi bir ciroya gerek kalmadan el değiştirebileceği, ibrazdan sonra mutlaka ciro ile devredilebileceği—
Banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe konu borcu ödeyerek icra dosyasını temlik alanın bu icra dosyasını bir başkasına temlik etmesi halinde, sıra cetvelinin muvazaa nedeniyle iptalini isteyen davacı, banka ve ilk temlik alan arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun iddia etmediğinden, ikinci temlikin muvazaalı olmasının, alacağın ilk temlik alan tarafından ödendiği gerçeğini değiştirmeyeceği ve bu nedenle davanın reddi gerektiği-
Hacizlerin, şikayetçinin, alacağı temlik aldığı tarihten önce konulması nedeniyle, şikayetin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Takipten sonrası için faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak biçimde hüküm kurulması BK.’ nun 104/son maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Mahkemece bu yönün gözetilmemesinin, hükmün bozulmasına neden olacağı-
Davacı keşidecinin senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu veya bedelinin ödendiğini ispatla yükümlü olduğu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu kanıtlanamadığı gibi sunulan ödeme belgeleri de senedin keşide tarihinden önce olup senetle ilişkisi irtibatlandırılmamış olduğundan, menfi tespit davasının reddi gerektiği-
İtirazın iptali davasından usulüne uygun bir itiraz olup olmadığının tespiti gerektiği- Davalı borçlu şirketin tasfiye halinde olduğu ticaret sicil gazetesi örneğinden anlaşıldığından, dava dilekçesi ve karar tebliğinin tasfiye memuruna yapılması gerektiği-
Uyuşmazlığın somut olayda davacıların murisinin kooperatif üyeliğinin tespitine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
İİK mad. 277 ve devamı hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin görülen davalarda, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor ise, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu durumu tespit eden haciz tutanağı geçici aciz vesikası niteliğinde olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.