Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarda salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
8. HD. 04.03.2019 T. E: 2018/10417, K: 2173-
Taraflar ile dinlenen tanıklar da DNA testini doğrulayıcı ve iddiayı kanıtlar mahiyette beyanda bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği
Davanın baba tarafından anaya ve küçüğe karşı açılıp, tanımanın iptaline ilişkin olup küçüğe kayyım tayin ettirilerek davanın kayyıma da yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanması gerektiği- Baba tarafından açılan tanımanın iptali istemine ilişkin davada, mahkemenin belirleyeceği resmi bir kuruluştan DNA incelemesi yaptırılması gerektiği- Tanımanın iptali davası açma ve bu davayı takip etme, şahsa bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olup, vekaletnamede özel yetkinin varlığını gerektirdiği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan soybağının reddine-
Soybağının tespiti davalarında Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulandığından davalıya tekrar davetiye çıkarılarak DNA testi için gerekli kan ve doku örneklerini vermesini, aksi taktirde zor kullanılarak bu incelemenin yaptırılacağı hususunun ihtar edilmesi gerektiği ve buna rağmen davalı gelmez veya gelir de kan ve doku örneklerini vermez ise zor kullanılarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlara aykırı şekilde eksik incelemeyle davanın kabulünün doğru görülmediği-
Babalığın tespiti istemli davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; babalık iddiası ile ilgili olarak tarafların gerekli avansı karşılamamaları halinde ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere gerekli giderin Hazine'den karşılanarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Soybağını ilgilendiren nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, davacının babası olduğu ileri sürülen kişinin ölü olup olmadığının araştırılması sağ ise davaya dahil edilmesi, ölü ise ve varsa mirasçılık belgesi temin edilerek mirasçılarının bu davanın sonucundan hukuklarının etkileneceği gözetilerek davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerektiği- Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması hususunun kamu düzeni ile yakından ilgili olduğu- Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan hakimin re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahip olduğu-
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 301. maddesi kapsamında çocuk tarafından açılan babalığın tespiti istemi-
Türk Medeni Kanununun 289. maddesine göre,:“koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olduğu, çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu, gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlayacağı - TMK.'nun 289. maddesinde öngörülen süre hakdüşürücü süre olup, hakim tarafından resen dikkate alınması gerekeceği, davacı, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığını iddia ve ispat etmiş de olmadığından, açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.