Türk Medeni Kanununun 289. maddesine göre,:“koca, davayı, doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde açmak zorunda olduğu, çocuk, ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu, gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihten işlemeye başlayacağı - TMK.'nun 289. maddesinde öngörülen süre hakdüşürücü süre olup, hakim tarafından resen dikkate alınması gerekeceği, davacı, gecikmeyi haklı kılan bir sebebin varlığını iddia ve ispat etmiş de olmadığından, açıklanan yasal düzenleme dikkate alındığında hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacının anneannesinin Kütahya İ.k Köyü nüfusuna kayıtlı F. Mamuş olduğu ve F. Mamuş'un F. F. olarak bilinen kişi olduğunun tespitine-
Nüfus kayıtlarının anne bağı yönünden düzeltilmesi talebine-
Hakimin maddi olguları resen araştıracağı ve kanıtları serbestçe takdir edeceği, soybağı davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın karar vermek zorunda olduğundan, olaylarda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Soybağının reddi davalarında en önemli delilin DNA testi olduğu harç yatırılmasa bile ayrıca masrafı daha sonra haksız çıkan taraftan alınmak üzere hazineden karşılanması suretiyle gerekli raporların temin edilebileceği-
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği, mahkemenin; duruşma gününü, kararını, bozma ilamını ve direnme kararını taraflara kendiliğinden tebliğ etmesinin ve taraf teşkilini sağlamasının usulün amir hükmü gereği olduğu-
Adli Tıp Kurumundan alındığı anlaşılan fakat temin edilemeyen rapor esas alınmak suretiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Nüfus kayıtlarındaki değişikliğe ilişkin davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği-
Herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, mahkemece DNA testi yaptırılması gerektiği- Nüfus kayıtlarında düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu- Soybağına ilişkin davanın aile mahkemelerinde, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği- Soybağı kurulmasına yönelik davanın "aile mahkemesi" sıfatıyla görüldüğünün yazılmamış olması, esasa ilişkin verilen kararı etkileyip etkiler mi?
Nüfus kayıtlarında düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, somut olayda mahkemece taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Çocuk tarafından açılan babalığın tespitine ilişkin dava açma süresinin çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık sürenin, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlayacağı hükmünün Anayasa Mahkemesince iptal edildiği ve iptal kararının mahkemece karar verilmesinden önce yürürlüğe girmesi halinde, yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmayacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.