Mülkiyetin yitirildiği iddiası ile açılan ve devletin sorumluluğunu gerektiren tazminat davalarında, hazinenin herhangi bir haksız fiiline ya da sebepsiz zenginleşme nedenine dayanılmadığından, B.K. 125 maddesinde ifadesini bulan genel zaman aşımının dava süresinin hesaplanmasında esas alınması gerekeceği ve davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olacağı-
Mahkemece, öncelikle davacı vekiline, dava dilekçesi açıklattırılmak suretiyle talebin özü belirlenmeli, komşu taşınmaz üzerinde bulunan ve tapuda dava dışı ... ye ait olduğu yönünde şerh verilen muhdesata ilişkin bir talebinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı, bu yönde bir talebin varlığı halinde şerh sahibinin davada taraf olarak yer alması gerektiği gözetilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Dava konusu muhtesatlardan teknik bilirkişi raporunda 139 numarası ile gösterilen ocak dava konusu olmayan 42 parsel üzerindeki olup 42 parsel yönünden davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Muris muvazaasına dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasında; mirasbırakanın noterlikçe düzenlenen resmi vasiyetnamede davacı kızlarına da taşınmazlar vasiyet ettiği, kız çocuklarını ayırdığı konusunda delil bulunmadığı, diğer yandan davalı tanıkları olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla taşınmazdan pay alabilecek mirasçıların beyanlarından mirasbırakanın taşınmazı davalıya devrettikten sonra aldığı satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığı anlaşıldığından davanın reddine-
Beş adet bağımsız bölümle ilgili ortaklığın satış suretiyle giderilmesi isteğine ilişkin davada, her bir bağımsız bölüm için ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekeceği-
İdarece saptanan ancak kesinleşmemiş kıyı-kenar çizgisinin, çekişmenin çözümü bakımından taktiri delil olarak değerlendirileceği- Hazine tarafından açılan asıl davada tapu iptali isteğinde de bulunulduğuna göre, davalı taşınmazının tamamının ya da bir kısmının belirlenecek kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması halinde tapusunun iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmenin ve ona satış bedelinden pay vermenin mümkün olmadığı- Davaya konu parseller üzerinde muhdesat niteliğinde evler ve ağaçlar olduğu keşfen belirlenmiş olup davalılar vekili taşınmazlar üzerindeki muhdesatların davalılara ait olduğunu beyan ettiği, davacı vekilinin muhdesat iddiasını kabul ettiği; davalılar R.E., R.İ. ve Ş.Ö.'in muhdesat iddiasını 13.03.2012 tarihli duruşmadaki imzalı beyanları ile kabul ettiği ancak diğer davalı A.F.Ö.'in buna ilişkin beyanı alınmadığı- Arzın ve muhtesatların değerlerinin ayrı ayrı tespit edilerek muhdesatın toplam değere oranı konusunda bilirkişiden rapor alındığı, beyanı alınmayan diğer davalının muhdesata ilişkin beyanı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Olayda sözleşmeden sonra muhtesat yapımı söz konusu olmadığından tazminat isteğinin reddi doğru ise de sözleşme kapsamı nazara alınarak elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne; karşı tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Taşınmazın taksimi konusunda tahkim sözleşmesi yapılamayacağı -
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.