Muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davada, çoğun içinde az da vardır genel kuralı gereğince davacının payına düşen oranda aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazda, paydaşlar arasında harici bir taksim ya da fiili kullanma biçiminin oluşmadığı anlaşıldığından; mahkemece yerinde uygulama yapılarak, davalı Hazinenin payına karşılık olarak, taşınmaz üzerinde çekişmesiz kullanabileceği yer bulunup bulunmadığının saptanması, ayrıca, davacıların taşınmazın tamamını mı, yoksa payına karşılık gelecek yerlerini kullandıklarının belirlenmesi, bunun sonucu olarak Hazinenin ecrimisil istemesinde haklı olup olmadığının açıklığa kavuşturulmasının, gerekeceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu-
Mülkiyetin tespitine ilişkin kararda belirtilen muhdesatın değeri usulünce bilirkişiye hesaplattırılarak, taşınmazın toplam değerine göre yüzde oranının belirlenip, satış parasından muhdesat sahibi paydaşlara bu oranda ve arta kalanın da tüm paydaşlara mirasçılık belgesindeki payları oranında dağıtılmasının gerekeceği-
MK. 725’e dayalı temliken tescil davalarının incelenmesinin, kadastro mahkemelerinin görevi dışında olduğu-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin açılan davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekeceği–
Davacıların payına isabet eden değer üzerinden davalının sorumlu olduğu miktar belirlenerek, bu miktar üzerinden, davalı taraf aleyhine yargılama gideri, harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının isabetli olmadığı- Davalı tarafından açılmış tespit davası ya da muhdesatın aidiyetine yönelik bir dava bulunmadığı halde, sadece davalı tarafın dosyadaki savunması ve toplanan deliller doğrultusunda sanki bir tespit davası var gibi kabul edilerek tapu iptali ve tescil kararı ile birlikte taşınmaz üzerindeki ağaçlara yönelik davalıya aidiyatıyla ilgili beyanlar hanesine şerh verilmesinin doğru olmadığı-
Ortaklığın giderilmesi-
Ortaklığın giderilmesi-
Davalının tebligat için bilinen en son adreslerinin araştırması ve dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılmasının mahkemenin görevi olduğu, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği- Muhatabın yurt dışında bulunması nedeniyle tebligatın iade edilmesi üzerine, davalının yurt dışı adresinin bildirilmesi için davacıya bir hafta kesin süre verilerek, bu süre içinde davalının adresi bildirilmezse davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ihtar edilmiş ve davacı tarafça davalının yurt dışı adresinin bildirilmemiş olması nedeniyle "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmişse de, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün davalıya tebliğe çıkartılması mahkemenin görevi olduğundan, bu konularda davacı tarafa süre ve kesin süre verilemeyeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.