Mahkemece, davanın İİK’nun 16. maddesindeki 7 günlük yasal süreden sonra açıldığı, kaldı ki pay cetvelinin sıra cetveline göre düzenlendiği, sıra cetvelinde davacı kurumun alacağının 4. sırada gösterildiği, sıra cetvelinin de itiraz edilmediğinden kesinleşmiş olduğu, açılan davanın yasal süreden sonra açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle süresinde olmayan şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Prim borcunun ödenmemesinde doğrudan sorumluluğu bulunmayan üst düzey yönetici yönünden iflasın ertelenmesi kararının "haklı neden" oluşturduğu, bu sebeple, iflasın ertelenmesine ilişkin devam eden yargılama sırasında, borçlu şirket hakkında yapılan icra takiplerinin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının iflasın ertelenmesi işlemleri ve haklı sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği-
TMSF.'ye devredilen ve davacının da genel müdür olarak atandığı şirketin doğmamış veya doğacak kamu borçları ile Sosyal Sigortalar Kurumu borçlarının ödenmemiş olması nedeniyle  davacıya şahsi sorumluluk yüklenemeyeceği- Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın, süresinde ödenmez ise, kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı- 6183 s. K.'dan kaynaklanan davalarda maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Bina ve arazi (emlak) vergisi gibi satışı yapılan şeyin aynından doğan vergi alacağının (rüçhanlı alacak) olduğu, bu alacakların rehinli alacaklardan da önce ödeneceği (6183 s. K. 21/II)—
«Beyanlar hanesi»ndeki hakların, tescilin aksine aynî hak doğurucu nitelikte olmadığı–
Geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak haciz uygulanmasında yasaya aykırılık olmayıp, sonradan mahkemesince verilen açıklamanın, ihtiyati hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı gibi, bu tarihten önce konulmuş ihtiyati hacizleri de etkilemeyeceği-
Belediye encümeni kararının, İİK’nun 68/I. maddesinde öngörülen belgeler niteliğinde bulunmadığı–
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin  04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, bu davaların nitelikleri itibariyle de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sayılan ticari davalardan olmadıkları-
Vergi alacağına iflâstan sonra yasal faiz yürümeye devam ederse de iflâstan sonraki faiz alacağının masaya kaydının istenemeyeceği, bu alacağın masaya para kalması halinde ödeneceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.