İmar Kanununun 20, 23, 26, 50, 51, 52 ve 53. maddesinde öngörülen hizmetlerin Belediye tarafından yapılması halinde, bunlar için sarfedilen paranın ilgililerden 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği, icra dairelerine başvurulamayacağı-
6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılan iptal davalarında, mahkemenin satışa konu taşınmazın gerçek değerinin çok altında satılmış olduğunu tesbit etmesi halinde, "davalı üçüncü kişinin iyiniyet iddiasında bulunamayacağını"da vurgulayarak, "satışın iptaline" karar vermesi gerekeceği–
3. HD. 11.09.2018 T. E: 2017/10926, K: 8303-
6183 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca kamu alacaklarından zincirleme sorumlu olan limited şirket ortaklarından birisinin borcu ödemesi halinde, diğer ortaklara payları oranında müracaat edilebileceği–(NOT: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. Maddesi’nin (5) ve (6). Fıkralar, Anayasa Mahkemesi’nin 19.03.2015 T. VE E: 2014/144, K: 2015/29 Sayılı Kararı İle İptal Edilmiştir.)
Sıra cetveline yönelik şikayet sonucunda, icra mahkemesince ilk sıra cetveline itiraz etmeyen alacaklılar lehine değişiklikler yapılamayacağı—
Belediyeye ait yapı denetim hesaplarındaki paraların kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı anlaşıldığından, haczinin mümkün olmadığı, ancak bu paraların yatırıldığı hacizli hesabın haczedilebilir nitelikte paralar yatırılmak suretiyle havuz hesabına dönüşmüş olması halinde, haczinin mümkün hale geleceği-
Borçlu hakkında 6183 sayılı yasa kapsamında 3 ayrı takip başlatıldığı, borçlunun taşınmazının haczedildiğine ilişkin tapuya yazılan müzekkerede 3 ayrı takibin tevhit edildiği ve Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilen haciz bildirisinde 2007/19236 tevhit numarasının bildirildiği ve alacak tutarınında 12.737,00 TL olarak açıklanmış olması karşısında sıra cetvelinin iptali davasının yerinde olmadığı-
6183 sayılı yasaya dayalı alacak davası-
Dava konusu gayrımenkulün davadan önce davalı müteveffa tarafından dava dışı şirkete satıldığı, borçlu ile 3. kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan borçlunun veya 3.kişinin dava dilekçesinde yer almaması halinde yer almayan tarafa dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, tüm deliller değerlendirilerek 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29,30 ve 31 maddeler gereğince tasarrufun iptale tabi olup olmadığı irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün para cezası ile ilgili kararlarının İİK’na göre değil, 6183 s. K.’na göre tahsil edilebileceği–
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.