İflâsın açılması ile duracak takiplerin, "müflisin masaya giren malvarlığı ile ilgili takipler" olduğu
Borçlu limited şirket ortaklarının şirketten tahsil olanağı kalma­yan kamu alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya so­rumlu olduğu-  Vergi borcundan dolayı davalı şirket ortağının 1/3 oranında sorumlu olduğu, anılan tarihte şirket müdürü olmadığı, başvuru tarihinde takip konusu vergi borcunu beş taksitte ödediği ve borcu kalmadığı gerekçesiyle 6183 s. K. mad. 24 vd. gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Takip konusu vergi borcu yargılama sırasında ödenmiş olmakla davanın reddine karar verilmiş ise de, davanın açılmasına davalılar sebep olduğundan harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususunun, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 Esas 2000/94 Karar sayılı ilâmında açıkça ifade edildiği, bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararının, ihtiyati haczin infazını engellemeyeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; dosyada yapılan satış sonucunda... TL’ nin ipotek alacaklısına ödendikten sonra kalan satış bedelinin, 6183 sayılı Yasa’nın 21/1. maddesi gereğince Vergi Dairesi alacağı ile bir başka haciz dosyası arasında garameten paylaştırılması gerekirken, hazırlanan sıra cetvelinde bu hususun dikkate alınmadığı gerekçesi ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İptal davasının bedele dönüşmüş olması halinde, mahkemece hükmedilen miktara ayrıca faiz yürütülemeyeceği–
Asıl borçlu ile ipotek veren üçüncü kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunması ve icra takibi sonuna kadar haklarında birlikte takip yapılması gerektiğinden asıl borçlu hakkında verilen iflas erteleme kararının, ipotek veren üçüncü kişi yönünden de sonuç doğuracağı- İcra takibinin sadece ipotek veren aleyhinde devam edilerek ipotek konusu taşınmazın satışının gerçekleştirilemeyeceği- İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerde ipotek veren üçüncü kişi ise asıl borçlu ile üçüncü kişi arasında İİK'nın 149 ve 149/b maddesi hükümleri gereğince şekli bakımdan zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğu-
Mahkemece, yaptırılan bilirkişi incelemesi uyarınca davalıların hacizlerinin kesin haciz olduğu, 6183 sayılı kanunun 21'nci maddesi uyarınca, davacının ilk haczine iştirak ettikleri belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemi-
İtirazın iptali, icra takibinin devamı ile Kurum zararının tazmini istemi-
Rehin alacaklısı tarafından, borçlunun iflastan sonra iflas masasına karşı rehnin paraya çevrilme yoluyla icra takibinde bulunabileceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.