Davacı SGK.'nın 6183 s. K. mad. 24 vd. gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkin açtığı davanın sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinde görülmesi gerektiği- (5510 s. K. ad. 88, 101)-
Daha önce borçludan kiraladığı aracı daha sonra borçludan satın alan, borçlunun da ortağı bulunduğu davalı şirketin, borçlunun bu satıştaki amacını ve durumunu bilmemesinin, hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Uyarlama-Alacak-Tazminat-
Para cezası ile ilgili encümen kararı icra dairesinde takip konusu yapılamayacağından, borçlunun itirazı üzerine «itirazın kaldırılmasına» karar verilemeyeceği–
Şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçluya pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararının bulunmadığı- Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde, mahkemenin takdir hakkını duruşma yapılarak kullanması gerektiği- Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmesi ve onlar hakkında da hüküm kurulması gerektiği-
Tasarrufun iptali davası devam ederken borcun ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kalacağı-
6183 s. K. mad. 97 uyarınca, “gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı vermezse ihale kararı feshedileceği ve gayrimenkul satış komisyonunca hemen 7 gün müddetle artırmaya çıkarılacağı, bu artırmanın alakadarlara tebliğinin aranmadığı, sadece ilan edileceği ve en çok artırana ihale yapılacağı- Yıkım kararının dosyadaki imardan gelen belgede gözükmemesi ve şartnamede gösterilmemiş olmasının artırmaya katılımı engelleyen bir neden olmayıp, aksine katılımı teşvik edici nitelikte olduğu-
Avukatlık Kanunu'nun 166.maddesi uyarınca Avukatlık ücret alacağının rüçhanlı alacak olarak kabul edileceği, davacı alacaklının alacağının İİK'nun 100. maddesi hükümleri gereğince hacze iştirak ettirilmesi gerekeceği-
SGK. tarafından prim borçlarını ödememiş olması sebebiyle 6183 s. K. uyarınca açılan tasarrufun iptali davasının iş mahkemesinde görülmesi gerektiği (5510 s. K. mad. 88/19)-
Kira bedellerinin ödenmemesi halinde aktin feshi ve tahliye istenebilmesi için borçlar kanunun 260 maddesindeki şartların gerçekleşmesi ve davacının da buna dayalı olarak tahliye isteminde bulunması gerektiği ve 2886 Sayılı Kanunun 62. maddesi genel hükümlere ilişkin bir madde olup kira parasının sözleşmede yazılı sürede ödenmemesi bu madde gereğince davacı tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshini gerektirmeyeceğinden idarenin davaya konu olayda, 2886 Sayılı yasanın 62. maddesine göre kira akdini feshetmesinin cezai şart niteliğindeki tazminat sorumluğunu doğurmayacağı ve kira sözleşmesinin ve şartnamenin koşullarının bulunmadığı gözetilerek cezai şart ile ilgili talebin reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı ödenmeyen kira bedellerinin kira şartnamesinin ilgili maddesi gereğince 6183 Sayılı Kanunun 51. maddesinde belirtilen oranda gecikme zammıyla birlikte tahsilini istemiş olup kiracı hakkında Türk Borçlar Kanunu Yürürlük Kanununun 7. maddesi gereğince, TBK. mad. 120 'nin uygulanması ve madde gereğince getirilen faiz sınırlamasının nazara alınarak karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.