Takibe taraf olmayan kişilerin o takipteki usulsüzlükleri -kural olarak- şikayet konusu yapamayacakları, ancak bir takipteki usulsüzlüğün -örneğin; ödeme emrinin borçluya tebliğindeki usulsüzlüğün- düzenlenmiş olan sıra cetvelinde başka alacaklıları haklarını ihlal etmesi halinde, bu alacaklıların o dosyadaki usulsüzlüğü şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirebilecekleri—
Avukatlık Kanunu'nun 166.maddesi uyarınca Avukatlık ücret alacağının rüçhanlı alacak olarak kabul edileceği, davacı alacaklının alacağının İİK'nun 100. maddesi hükümleri gereğince hacze iştirak ettirilmesi gerekeceği-
Ancak İİK. 100’e göre hacze iştirak imkanının bulunduğu durumlarda iki alacaklının da «aynı derecede» yer alacağı—
Farklı tarihlerde uygulanmış olan ihtiyati hacizlerin aynı tarihte kesin hacze dönüşmüş olmaları halinde, satış bedelinin alacaklılar arasında garameten paylaştırılması gerekeceği–
Kamu haczinin davacının haczinden önce konulduğunun anlaşılması halinde dava tarihi ne olursa olsun, şikayetçinin kamu haczine iştirak edemeyeceği, şikayetçi haczinin kamu haczinden önce olması halinde ise, 6183 Sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca kamu haczinin şikayetçi haczine iştirakinin mümkün olduğu ve kamu haczinin anılan madde hükmüne göre kendinden önceki hacizlerle garameye gireceği-
Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştirakinin İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirleneceği-
Rehinde temin edilmiş borcun kefil tarafından ödenmesi halinde, rehin hakkının kefile geçeceği (BK. mad. 496; şimdi; TBK. mad. 596); bu nedenle kefile satış bedelinden öncelikle pay ayrılması gerekeceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.