Projesinde, "konkordatodan etkilenen adi alacaklıların, adi alacaklarının ana para kısmı hariç faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına" yer verilen konkordatonun 'tenzilat konkordatosu' örneği olduğu- İİK 308/c-III uyarınca, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacaklarının tasdik edilen konkordatodan etkilenmediği de dikkate alındığında, adi alacaklıların faiz gibi bir kısım alacaklarında tenzilat yapılması, tasdik edilen konkordato projesinde alacaklılar arasında eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturmadığı- Talep eden şirketin faaliyetlerine, adi ve rehinli alacaklılarla yaptığı anlaşmalar uyarınca ödemelerine devam ettiği, kefil olduğu grup şirketlerinin de ayrıca konkordato talep ettiği, konkordato projelerinin tasdik edildiği, bu şirketlerin de ödemelerine devam ettiği anlaşılmakla, "tasdik edilen projenin eşitlik ilkesine aykırı olduğu" gerekçesiyle "konkordato tasdik talebinin reddiyle talep eden şirketin iflâsına karar verilmesinin" yerinde olmadığı-
Borçlu şirket tarafından sunulan ön proje, komiser heyetinin tavsiyeleri, bu kapsamda yapılan değişiklikler, revize proje bir arada değerlendirildiğinde; yasal düzenleme uyarınca alacaklılar yönünden teklif edilen tutarın, iflas halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olması, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması, 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması koşullarının tamamı gerçekleşmiş olup mahkemenin "konkordatonun tasdiki" kararının yerinde olduğu- İtiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri- Hasımsız olarak açılan davalarda, üçüncü kişilerin davaya müdahaleleri halinde davanın çekişmeli duruma gelmesi mümkün ise de; konkordato tasdiki yargılamasına ilişkin İİK 285 vd maddelerinde belirlenen prosedür gereğince, üçüncü kişilerin asli ya da fer’i müdahale imkanı mevcut olmayıp, ancak anılan usul gereğince hareket etme olanağı bulunduğu-
Tasarrufun iptali davası açıldıktan sonra davalı borçlu şirketin iflas ettiği anlaşıldığından öncelikle mahkemece iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin beklenmesi, kesinleşmiş ise ikinci alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar iptal davasının durdurulmasına karar verilmesi ve davacı alacaklıya davayı takip konusunda aldığı belge varsa sunması için süre verilmesi, sunulduğu takdirde davanın esasının incelenmesi, sunulmadığı takdirde davanın iflas idaresine ihbarı ile taraf teşkilinin sağlanması ve iflas idaresinin huzuru ile davaya devam edilerek davanın esasının incelenmesi ve hükmün iflas idaresi lehine veya aleyhine kurulması gerekeceği-
İş mahkemesindeki dava devam ederken işveren şirketin iflas etmesi halinde mevcut davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceği, işveren, iş mahkemesinde açılmış olan davadan önce iflas etmiş ise ticaret mahkemesinde kayıt kabul davasının açılabileceği-
İflas idaresince, "alacağın dayanağı olan bononun keşide tarihinin iflas kararından sonra olduğu" gerekçesi ile "alacağın masaya kayıt ve kabulünün reddine" karar verilmesi üzerine şikayetçi vekilince yapılan başvurunun alacağın esas ve miktarından kaynaklandığı, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Davanın, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük öneminin olduğu, iflasın açıldığı sırada müflise karşı ileri sürülebilecek alacakların iflas alacaklarını; iflasın tasfiyesi sırasında yapılan masraflarla, iflas idaresinin yükümlü olduğu ya da devraldığı mükellefiyetlerin de (genel bir ifade ile) masa borçlarını oluşturacağı, ancak masa borçlarının da iflas alacaklarından önce ödeneceğinin doktrin ve uygulamada kabul edildiği-
Mahkemece, iflas tasfiyesinin ne şekilde yapıldığı hususu net olarak tespit edildikten sonra, basit usulle tasfiye yapıldığı anlaşılırsa dava İİK’nun 194. maddesi gereğince tatil edilmeyeceğinden ve davalı taraf da davayı takip etmediğinden davanın o tarih itibari ile açılmamış sayılmasına karar verilmesi, tasfiyenin adi şekilde yapıldığının tespit edilmesi halinde ise 2. alacaklılar toplantısına kadar davanın tatiline karar verilerek 2. alacaklılar toplantısından sonra iflas idaresine tebliğinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Konkordato- Borca batıklık bilançosu- Marka değerinin tespitine yönelik yapılan hesaplama-
Tasdik için sunulan konkordato projesinin değerlendirildiği alacaklılar toplantısı icra mahkemesince iptal edildiğine göre, ortada tasdiki kabil bir konkordato kalmadığından bahisle iflas içi konkordato talebine yönelik davanın reddine dair kararın yerinde olduğu-
2004 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasıyla, iflasın açılması ile hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar duracağı öngörülmüş olup, müflisin davalı olduğu hukuk davaları bakımından iflas idaresinin, alacaklıları incelerken, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçireceği, dava konusu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararın, ikinci alacaklılar toplantısında verileceği, bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesinin, davalının iflas etmesine ve iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesine bağlı olduğu, ikinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin olarak kayıt ve kabul edilmiş ise davanın konusuz kalacağı, alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edileceği, bu itibarla, eldeki dava bakımından bir değerlendirme yapılarak (kayıt kabul davasına dönüşüp dönüşmediği değerlendirilip dönüşmesi halinde o yönde yargılama yapılarak) varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.