Borçlunun maaş ve ücretinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunmuş işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücretinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretinin dörtte birinin de önceki haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekeceği (Fakat «işlemiş nafaka» «âdi alacak» niteliğinde olduğundan, daha önce maaş ve ücrete haciz koydurmuş alacaklının alacağı tamamen ödendikten sonra «işlemiş nafaka» için kesintiye başlanması gerekeceği)–
Tedbir kararı dikkate alındığında, rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılıp, başlamış olan takiplere de devam edilmesine engel bir hükmün bulunmadığı, asıl ve birleşen dosya davacıları hakkında ipoteğe dayalı takip yapılmasında herhangi bir isabetsizlik görülmediği, konkordato tasdiki dosyasındaki bilirkişi raporunda davalı banka alacağının adi alacak olarak geçtiğini belirtilmiş ise de, takibe dayanak ipotek resmi senet içerikleri gözetildiğinde, takibe konu alacağın rehinle temin edildiği açık olduğu gibi, bu hususun icra mahkemesince değerlendirilemeyeceği toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu-
Takip konusu bononun zamanaşımına uğradığının -borçlunun bu konudaki itirazı üzerine- saptanması halinde, «zamanaşımı nedeniyle takibin iptaline» karar verilmesi gerekeceği- «Zamanaşımına uğramış olan bononun adi senet sayılacağından, on yıllık zamanaşımı süresinin de geçtiğinden bahisle takibin iptaline» karar verilemeyeceği—
İİK'nın 344. maddesinde düzenlenen ve şikâyete tabi bulunan nafaka hükmüne uymamak suçunun oluşabilmesi için, nafaka ödenmesinin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanması, aylık nafakanın tahsili için icra takibine başlanılmış ve icra emrinin borçlu-sanığa tebliğ edilmiş olması, borçlunun ilamda yazılı ödeme koşullarına uymaması, aylık nafakaya hükmedilmesi halinde icra emrinin tebliği ile şikayet tarihi arasında işlemiş en az bir aylık cari nafaka borcunun bulunması, borçlu-sanık tarafından nafakanın kaldırılması veya azaltılması hususunda açılmış bir davanın bulunmaması, dava açılmış ise sonuçlanmış olması ve şikayet hakkının suçun işlendiğinin öğrenilmesinden itibaren 3 ay ve her halde işlenmesinden itibaren 1 yıl içinde kullanılması gerekmesi karşısında, somut olayda ... 3. İcra Müdürlüğünün 2019/5323 sayılı takip dosyası ile 05/09/2018-05/05/2019 tarihleri arasında birikmiş tedbir nafakası borcunu ödenmediğinden dolayı şikayette bulunulduğu, takip talebinde cari nafaka alacağı talep edilmeyip adi alacak niteliğindeki geçmiş dönem nafaka borçlarının tahsilinin talep edildiği, işleyecek aylık nafaka talebinin bulunmadığı, müşteki vekilinin ... 3. İcra Müdürlüğünün 2019/5323 sayılı takip dosyasına konu nafaka alacaklarının hiç ödenmediği gerekçesiyle şikâyette bulunması neticesinde ... 2. İcra Ceza Mahkemesince sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı-
Değişmeye tabi tutulan kişilere ( mübadil eşhasa ) 1771 sayılı yasa gereğince verilen tasfiye vesikalarının ticaret kastıyla alınıp satılmasının ticari işlem olduğu-
Konkordato- Borca batıklık bilançosu- Marka değerinin tespitine yönelik yapılan hesaplama-
Davacı Banka'nın karşılıksız çıkma ihtimali bulunduğunu ileri sürdüğü çeklerden dolayı herhangi bir riskinin bulunmadığı, doğmamış ve doğma olasılığı bulunmayan bir sorumluluktan bahisle masaya alacak kaydı talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Yabancı para üzerinden kurulmuş olan ipoteklerde, yabancı para alacağının masaya aynen kaydının istenemeyeceği, ipotekli taşınmazın satıldığı tarihteki yabancı para alacağının Türk lirası karşılığı kadar pay ayrılması gerekeceği–
İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemi-
Tarafların sözleşmede kullandıkları sözlere ve deyimlere bakılmaksızın, onların gerçekte amaçladıkları hukuki sonuçlara göre olayı değerlendirmek ve yorumlamak gerekeceği, böylece bir sözleşmeye farklı anlamlar yüklendiğinde, yorum yoluyla tarafların gerçek iradelerinin tespit edilmesinin gerekeceği, öteden beri uygulamada; satış vaadi sözleşmelerinin yorumunda Borçlar Kanunu’nun 18. maddesinin gözetilerek, sözleşmelerin ifasına olanak verecek şekilde yoruma gidilmesi gerektiğinin kabul edildiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.