İhalesi yapılan taşınmazın muhammen değerinin %100 'ü ya da daha üzerinde bir bedel ile ihalesinin gerçekleştirilmesi durumda, zarar koşulunun oluşmadığı kabul edilmekte ve bu durumda ihalenin feshi isteminin zarar koşulunun oluşmadığı ve hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, işin esasına girilmemesi nedeniyle de davacı borçlu taraf aleyhine para cezasına hükmedilmemesinin yerinde olduğu-
Taşınmaz açık artırma ilanında taşınmazın imar durumunun yazılmadığına yönelik iddia, satışa hazırlık işlemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük sürede bu işlem şikayet konusu yapılmadığından, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshinin istenemeyeceği-
İhale tutanağında, ihalenin başlama ve (veya) bitiş saatinin gösterilmemiş olmasının, ihalenin feshi nedeni olduğu—
Sadece diğer hissedarın vekilinin pey sürdüğü ihale için yapılan satış ilanının gerekli talebi yaratmadığı ve gazete ile ilan yapılmadığı için ihalenin feshinin gerektiği-
Açık arttırma ilanında taşınmazların adresinin yanlış yazılması hususunun satış ilanı tebliğinden itibaren süresinde şikayet konusu edilmesi gerektiği- Satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerektiği- Satış talebinden önce masraf yatırılmasının, o tarihte satış talebinde bulunulduğu anlamına da gelmeyeceği- Alacaklı vekili tarafından haciz tarihine göre bir yıllık satış isteme süresinde satış talebinde bulunulmuşsa da, satış avansının yasal süre geçtikten sonra yatırıldığı, haciz tarihi ile satış avansı yatırılma tarihi arasında satış isteme süresinin geçtiği, ihaleye konu taşınmazlara tekrar haciz konulduğu görülmüşse de; son haciz şerhinden sonra alacaklı vekili, usulüne uygun ve yasal süresinde satış talebinde bulunmadığından, haczin düşmüş olacağı, satış isteminin varlığını kabul için bu konudaki açık talep yanında satış giderlerinin de yatırılması gerektiği-
KDV.'nin iadesi isteminden doğan uyuşmazlığın satışı gerçekleştiren talimat icra dairesinin bağlı olduğu talimat icra mahkemesince çözümleneceği-
Üçüncü kişi vekili "tarafından satış günü ihaleye bir kaç dakika kala tedbir kararı ile birlikte daha önce satış dosyasına sunulmamış olan bu tedbir kararının tapu kaydına işlendiğine dair resmî yazı örneğinin satış mahallinde satış memuruna ibraz edilerek satışın durdurulması" talep edilmesi üzerine, satış memurunun "bu kararın önceki kararla aynı nitelikte olduğundan satışa engel olmayacağını" sözlü olarak açıklayıp satış işlemine başlamasından sonra  ve teminat yatırarak pey sürmek üzere satış mahallinde bulunan bir şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbir kararı ve bu kararın tapuya şerhine ilişkin tapu müdürlüğünün işleminden ihale saatinde haberdar olunca bu nedenle ihaleye pey sürmediği uyuşmazlıkta, ihaleye konu taşınmazın tapu kaydına konulan  ihtiyatî tedbir kararı satışı engelleyecek nitelikte değilse de, ihale için salonda bulunan ve pey sürmekten vazgeçen şirket yetkilisinin ihtiyatî tedbirin cebri ihaleyi engelleyici nitelikte olup olmadığına ilişkin bir bilgiye sahip olmadığı- İhale öncesinde yaşanan bu süreç talep ve talibi azaltıcı nitelikte olup, bu şekilde ihaleye fesat karıştırıldığının kabulü gerektiği- "Anılan yetkilisinin ihaleden önce dosyadan haberdar olduğu, ihalenin yapılmasına engel oluşturmadığı anlaşılan tedbir kararının varlığını da bildiği, ihale öncesinde oraya gelen bir kişinin ilgisiz, dosya kapsamına uymayan, ihalenin sürdürülmesine engel oluşturmayan beyanlarının talebi ve talibi azaltıcı etkisi olduğundan söz edilebilmesi için bunu ortaya koyan somut vakıaların ortaya konulması gerektiği" görüşünün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Borçlunun yasal sürede itiraz etmemesi sonucu kesinleşen kıymet takdirine uygun olarak satış yapılmış olup, ihalenin feshi aşamasında, kesinleşen kıymet takdiri konusunda yeniden değerlendirme yapılamayacağı-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; satış ilanı ve şartnamede ihale konusu taşınmazın KDV oranının %18 olduğunun belirtilmiş olması karşısında, ihalenin kesinleşmesi ile alıcının KDV ödeme yükümlülüğü doğduktan sonra ihalenin yapıldığı tarih itibariyle alıcıdan alınması gereken KDV oranı ile ilgili şikâyetin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olup olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.