Borçlunun kısıtlama kararına dayanak olarak alınan Adli Tıp Kurumu raporu ve borçlunun daha önce bir süre bulunduğu hastane raporIarında takip konusu bononun tanzim tarihi itibari ile borçlunun fiil ehliyetinin bulunmadığına yönelik herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin mahiyetine göre duruşma açılıp, varsa tarafların delilleri ile birlikte dosyaya sunulan raporlar ile tüm tedavi ve hasta takip evraklarının, Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek, borçlunun takip dayanağı bononun düzenleme tarihi itibariyle fiil ehliyeti bulunup bulunmadığına yönelik ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Tapu iptali ve tescil-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek mirasbırakanın akit tarihinde hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davada dayanılan maddi olaylar için birkaç hukuki sebebin bir arada gösterilmesinin usul ve yasaya aykırı bir yönünün bulunmadığı, hukuki sebeplerden bir tanesi diğer hukuki sebebin incelenmesine imkan verir nitelikte oldukça birden fazla hukuki sebep inceleme ve araştırma konusu olabileceği; mahkemece ehliyetsizlik iddiasına öncelik verildiğine göre davacının temyiz kudretinin olup olmadığı yönünde inceleme yaparak ortaya çıkan sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında mahkemece, davalı kadının eylemlerinin hastalıktan kaynaklanan iradi olmayan eylemler olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmişse de, adli tıp raporundan davalı-davacı kadının fiil ehliyetini etkileyecek herhangi bir akıl hastalığı olmadığı, vesayet altına alınmasına gerek olmadığından, davacı-karşı davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında kusur değerlendirmesi yapılarak bir karar verilmesi gerektiği-
Kronik şizofreni denilen akıl hastalığı nedeniyle vesayet altına alınmış davacının ülkemizde tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları banka kredi kartından yararlanarak bir menfaat elde ettiğinin ve davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen davacının, borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunun kabulü gerektiği- Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre vesayet altındaki kişinin karşı tarafın aleyhine olacak şekilde kendi mal varlığında meydana gelen sebepsiz zenginleşme oranında sorumlu olacağı- Sebepsiz zenginleşmenin iade borcunun doğması bakımından fiil ehliyetinden yoksun olmanın sonuca etkili olmadığı-
Evli kadının tek başına soyadının değiştirilmesini veya başka bir şekle dönüştürülmesini isteyemeyeceği–
Taraf teşkili bakımından iştirakin sağlanacağı, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazları temlik ettiği tarihlerde fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınacağı ve tarafların tüm delillerinin toplanarak, soruşturmanın eksiksiz tamamlanacağı, miras bırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde ise, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak bir karar verilmesinin gerekeceği-
Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı, görevlerini yaparlarken, vesayet altına alınmayı gerekli kılan bir durumun varlığının öğrenen idari makamlar, noterler ve mahkemelerin, bu durumu hemen yetkili vesayet makamına bildirmek zorunda oldukları-
Yasal danışman atanmasına ilişkin dava kamu düzeni ile yakından ilgili olup dosya içindeki bilgi ve belgeler, taraf beyanları ve tanık anlatımlarına göre kısıtlı adayının kredi kartları ile harcama yapması dışında herhangi bir eylemi olmadığı, bankalara başvuru halinde kredi kartlarının iptali ve sınırlandırılmasının her zaman için mümkün olduğu dikkate alındığında TMK.nun 406. ve 429. maddeleri çerçevesinde tüm deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.