Murisin vasiyetname düzenlendiği tarihte akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı ileri sürüldüğüne göre, vasiyetname tarihinde murisin tasarruf ehliyetinin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
İşlemin yapıldığı anda kişinin medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olduğunun belirlenmesi halinde, şekli anlamdaki vesayet kararının işlemi geçersiz hale getirmeyeceği–
Dava şartı noksanlığının, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği- Somut olayda davacı erkeğin yargılama devam ederken ölümü üzerine önceki eşinden olan çocuğunun mirasçısı olarak Türk Medeni Kanunu’nun kendisine tanıdığı "sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığının tespitine" yönelik olarak davaya devam edebilme hakkını kullanarak davayı sürdürebileceği-
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu, ehliyetsizliğin saptanması halinde diğer nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı, ehliyetsizlik iddiasının öncelikle inceleneceği, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanacağı ve varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilerek miras bırakanın akit tarihinde ehliyetli olup olmadığı yönünde rapor alınmasının gerekeceği-
Çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılan menfi tespit davası ve davacı tarafından yine aynı çeke yönelik olarak davalıya karşı açılan çekin iptali davasının konusunun, kaynaklandığı sebebin ve mahiyetinin aynı olduğundan davalının derdestlik itirazının yerinde görülerek açılan menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Vasi, 3. kişinin uzun zamandır hasta olup akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli bulunmadığını, hacir altına alındığını ve kısıtlı adına İİK.nun 89/1 ve 89/2. maddeleri uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerine itirazda bulunulamadığını ileri sürmüş olup, hukuki işlemlerde, tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olduğundan, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınmasının zorunlu olduğu-
Öncelikle davacının tedavi gördüğü tüm sağlık kuruluşlarından tedavisiyle ilgili belge, hasta tabela ve müşahade kağıtları ile grafilerinin getirtilmesi, işlem tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının saptanması bakımından 2659 Sayılı Yasa'nın 7. ve 16. maddesi hükümleri uyarınca Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Dairesinden rapor alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde, diğer iddiaları üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Tapu iptal ve tescil davasında, davacı K.'in kısıtlanmasını gerekli kılacak ölçüde akıl hastalığı ve akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa kısıtlanması amacıyla anılan Kanun hükmü uyarınca vesayet makamına bildirimde bulunulması, kısıtlanması halinde husumete izin kararı da alınıp, işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Akıl hastalığı sebebiyle hacir altına alınmış olan kimsenin, medeni hakları kullanma ehliyetinden mahrum olacağı ve böyle bir kimseden önceki taahhütlerini yerine getirmesinin beklenemeyeceği, işleminin tasfiye edilmesi gerekeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.