4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
Mahkemelerin aynı konuda, aynı dava sebebine dayanarak, aynı taraflar hakkında yeniden inceleme yapamayacakları-
Ecrimisil hesabı yapılırken, taşınmazın kiralandığında yaklaşık 12 yılda kendini amorti edebildiği bilindiğinden, taşınmazın yıllık kira bedeli hesaplanırken taşınmazın değeri 12'ye bölünmüş ve yıllar itibari ile taşınmazın getirebileceği ecrimisil bedeli yeniden değerleme oranına göre güncellenerek hesaplanmışsa da, bilirkişi tarafından bu tür bir hesaplama yönteminin yerleşmiş içtihatlara aykırı olduğu-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemi-
Uyuşmazlık kadastro çalışmalarında “ham toprak” niteliğiyle Hazine adına tespit edilen taşınmazda davacı yararına TMK.’nun 713/1. maddesi uyarınca, zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinde toplanmaktadır. Öncelikle dava konusu taşınmazın özelliği nedeni ile mera araştırmasının yapılması, öte yandan parselin bir tarafı dere olup çekişmeli parselin derenin etki alanında bulunup bulunmadığının bilirkişiler vasıtası ile incelenmesi sonucu bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar ihmal edilerek oluşturulan kararın hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini istemi-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davalarının iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olduğu, bu davalarda davalının da davacı gibi aynı haklara sahip olduğu, bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesinin davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmeyeceği- Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiği, taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemeyeceği, keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamayacağı-
Haczedilmezlik şikayetinin konusu olan taşınmazlara doğrudan icra dosyasından yazılan haciz talimatı üzerine haciz tatbik edildiği, buna göre haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesi ve borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığının araştırılması esas icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi tarafından bizzat yapılması gerektiği-
Mirasbırakan ve davalı arasında akdedilerek köy defterine kaydedilip köy muhtarı tarafından tasdik edilen kira sözleşmesindeki mirasbırakan imzasına itiraz edilmediğine ve yargılama aşamasında ileri sürülmeyen iddiaların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceği- Ecrimisilin, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle kayıt malikine ödemekle yükümlü olduğu en azı kira geliri, en çoğu ise mahrum kalınan gelir kaybı olan bir tür haksız kullanım tazminatı olduğu-
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliğinin en iyi belirlenme yönteminin hava fotoğrafları olduğu, bu hava fotoğraflarının kadastro tespit tarihinden en az yirmi yıl öncesine ilişkin olmasının gerekeceği, bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tespit tarihi olan 2006 tarihinden 20–25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olmasının ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesinin gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.